Kişisel görüşüm, AKP hükümetinin dramatik bir oy kaybına uğramayacağı yönünde. Öyle bir seçmen kitlesi ki, ekonomik krizden ve hayat pahalılığından bile iktidarı değil muhalefeti sorumlu tutmaktadır.
Döviz kurları düşüşte, faiz oranları da öyle.
Merkezi yönetim bütçesi Ocak ayında 5,1 milyar lira fazla verdi.
Cari işlemler dengesinde dış ticaret açığı ve cari işlem açığı hiç görülmemiş ölçüde daraldı. Dış ticaret açığı 2018’de, 2017’ye göre yüzde 28,4 azalarak, 76,8 milyar dolardan 55,0 milyar dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60’tan yüzde 83,8’e yükseldi. Cari açık da 47,4 milyar dolardan 27,63 milyar dolara geriledi.
Tanzim sopasını yiyen sebze ve gıda teröristleri teslim bayrağını çektiler, fiyatlar (kâr şöyle dursun) üretim maliyetinin de altına düştü.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P da Türkiye’nin kredi notunu ve görünümünü değiştirmedi, yani daha kötüye gitmediğini bildirdi.
Bunlar geçen hafta açıklanan rakamlar ve haberler. Ne güzel rakamlar ne güzel haberler değil mi? Ekonomi tıkırında! Krizde denilen ekonomi darboğazdan çıkıyor, toparlanıyor!
***
İşsizlik çığ gibi!
Hükümet adamları böyle deseler, besleme medyadaki uşakları böyle propaganda etseler de, ekonominin toparlanıp darboğazdan çıktığı yok.
Döviz kurlarının düşüşü, “düşük döviz kuru / yüksek TL faizi” avantajından yararlanmak isteyen sıcak para girişinden kaynaklanıyor.
Merkez Bankası’nın, kamu kuruluşlarının ve kamu bankalarının Nisan ayında dağıtmaları gereken kâr payı ödemeleri Ocak ayına çekilince bütçe fazla vermiş göründü.
Dış ticaret ve cari işlem açıklarındaki azalma da, dışa bağımlı sanayideki daralmanın eseri.
Olan biteni anlamak için derin ekonomi bilgisi gerekmiyor. Ekonomi toparlanıyorsa istihdam düzeyi yükseliyor, yani işsizlik azalıyor demektir; buna bağlı olarak üretim de artar. Üretim artınca ticaret hacmi genişler; milli gelirdeki artışla birlikte genel refah düzeyi de yükselir…
O halde istatistik rakamlarına aldanmadan ama yine de resmi istatistik rakamlarıyla ekonominin durumuna yakından bakalım.
Geçen hafta sadece yukarıda sıraladığım rakamlar açıkanmadı; Kasım ayı işsizlik rakamları da açıklandı. Buna göre, (İş bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayanlar hariç), işsiz sayısı Kasım ayı sonunda 706 bin artarak 3 milyon 981 bin kişiye, genel işsizlik oranı da (yani 15-64 yaş grubundaki işsizlik oranı) 2.1 puanlık artış ile yüzde 12,6’ya yükseldi. İşsizlik oranı tarım dışında yüzde 14,3, genç nüfusta ise (15-24 yaş) 4,3 puan artarak yüzde 23,6 düzeyine çıktı.
Belirtmeli ki, işsizlik AKP döneminde zaten hiç düşmedi. İşsiz sayısı sürekli arttığı gibi istihdam düzeyi, 1980’ler ve 1990’lardakinin de gerisine düştü. ANAP hükümetleri döneminde çalışma çağındaki nüfusun yüzde 56’sı işgücüne katılıyordu. İşgücüne katılım oranı 1992-2002 döneminde yüzde 51’e düştü; AKP döneminde ise yüzde 49’a kadar geriledi. Yani toplumun çalışma isteği son 30 yılda 7 puan azaldı. İşsiz sayısı ise geçmişle kıyaslanmayacak ölçüde arttı.
Kasım ayında, çalışmak isteyip de iş bulamayan kişi sayısı 4 milyon; genel işsizlik oranı yüzde 12,6’dır. 2017 yılında işsizlik oranı yüzde 10,9 idi. Hatırlanmalı ki, çok kişinin canının yandığı ağır ekonomik kriz yılı 2001 yılında genel işsizlik oranı yüzde 10,6 olarak açıklanmıştı.
İşsizlik çığ gibi ama ekonomi tıkırında!
***
Üretim azalıyor
İşsizlik azalmak yerine arttığına göre üretim de artmamış demektir. Nitekim, TÜİK’in geçen hafta açıkladığına göre, takvim etkilerinden arındırılmış İmalat Sanayi üretimi Eylül 2018’de yüzde 3,0, Ekimde yüzde 6,8 ve Kasımda yüzde 7,2 daralmanın ardından Aralık ayında yüzde10,8 düştü. Yılın son çeyreğinde imalat sanayinde daralma ise yüzde 8,3. (Bu daralmanın 2018’in tamamına nasıl yansıyacağı Mart ayında belli olacak.)
Hatırlanmalı ki, imalat sanayi üretimi 1994 krizinde yüzde 8,6 oranında, 2001 krizinde ise yüzde 9,5 oranında daralmıştı. Yani, göstere göstere 1994 ve 2001 krizlerini yeniden yaşıyoruz.
İşsizlik artıyor, üretim hacmi daralıyor ama ekonomi tıkırında!
***
İşsizlik çığ gibi büyürken, üretim güneşe yakalanmış Şubat karı gibi erirken, ticaret artmış olabilir mi? Devletin resmi rakamları öyle demiyor.
TÜİK’in geçen hafta açıkladığı verilere göre, perakende satış hacmi, Aralık 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,2 geriledi. Satış hacmindeki gerileme bilgisayar, kitap ve iletişim aygıtları satışlarında yüzde 21,7, elektrikli eşya ve mobilyada yüzde 19’u buldu.
***
İşsizlik çığ gibi, üretim azalıyor, ticaret hacmi daralıyor ama ekonomi tıkırında!
1994 ve 2001 krizlerinde de hükümet adamları ekonominin toparlandığını söylüyorlardı. Ne ki, 1994 krizi DYP/SHP hükümetinin sonunu getirmiş; 2001 krizi ise DSP/MHP/ANAP hükümetini sandığa gömmüştü. 2018 krizi de belediye seçimlerinde AKP hükümetini sandığa gömer mi?
Kişisel görüşüm, AKP hükümetinin dramatik bir oy kaybına uğramayacağı yönünde. Nedenleri apayrı bir yazı konusudur. Yine de kısaca değinmek gerekirse, muhalefetin dağınıklığından ve güven uyandırmamasından, demokratik seçim koşullarının kalmayışından, medyanın yüzde 100 denebilecek ölçüde denetim ve baskı altında olmasından, en önemlisi de ekonomik krizde bile siyasi tercihini değiştirmeye yanaşmayacak bir seçmen kitlesinin oluştuğundan söz edilebilir. Öyle bir seçmen kitlesi ki, ekonomik krizden ve hayat pahalılığından bile iktidarı değil muhalefeti sorumlu tutmaktadır.
Yazarın Dİğer Yazıları
Ukrayna: İnsanlık Vahşetle Sınanıyor
25 Mart 2022Vatan Uğruna Ölündüğü Sanılır, Sanayiciler Uğruna Ölünür
17 Mart 2022Rusya'nın Ukrayna'yı İşgaline Hayır
26 Şubat 2022Yedisinden Yetmişe Erdoğan
1 Şubat 2022Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi'den Bugüne Medya
31 Ocak 2022Adem'in Cehaleti ya da Öküz Altında Buzağı Aramak
26 Ocak 2022Sahte Adnan Menderes Mektubu
20 Ocak 2022Şahsım'ın Büyükelçiler Blöfü
27 Ekim 2021Bahçeli Devlet'in Hikmeti
7 Ekim 2021Şam'da Zafer Namazı ve Kabil Kayyımlığı Rüyalarından Hayal Kırıklığına
28 Eylül 202112 Eylül Yargısından Ak Yargıya
21 Eylül 2021Erdoğan bir süredir 'Eski Türkiye yok' diyor ya, ben de aynı kanıdayım.
23 Temmuz 202115 Temmuz Hamaseti
17 Temmuz 2021İşsiz Sayısı Artıyor, İşsizlik Oranı Düşüyor!
12 Mayıs 2021TSK Cemaat, Parti veya Şahsım Ordusu Olmamalıdır!
1 Nisan 2021Tayyip'in Evdeki Hesabı Çarşıya Uyar mı?
20 Mart 2021Düzenin Muteber Katilleri
15 Mart 2021Gare Faciası
27 Şubat 2021Kayıp Damat, Mahpus Prenses, Firari Valide Sultan
21 Şubat 2021Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı İstifa Ettiler!
16 Şubat 2021Aşağı Bakmayanlara Selam Olsun!
7 Şubat 2021Boğaziçi'nde Kâbe Makyavelizmi
3 Şubat 2021Darağacında Bile Asaleti Elden Bırakmadılar
29 Ocak 2021Salgın Günlerinde 'Haşere' İtlafı
22 Ocak 2021Hrant'ın Katilleri ve Dostları
19 Ocak 2021Eksik Söyledin Fikri Sağlar
7 Ocak 2021Belbuka Karakoluna Masa Sandalye Alalım!
4 Ocak 2021Türkçe Kürtçe lanetli midir? Anadilde ibadet günah mıdır?
28 Aralık 2020Çıplak Aramanın Tüzüğü
24 Aralık 2020Damat Berat Nerede ?
22 Aralık 2020'Hayata Dönüş' Katliamı
19 Aralık 2020Tank Palet'in Altında Ezilen Ahlak
10 Aralık 2020Millet İttifakı'na Operasyon
20 Kasım 2020Trump'ın Ardından Ağlayalım mı?
15 Kasım 2020Biden Kazandı Diye Bayram Edelim mi?
8 Kasım 2020Uğurlar Olsun Erbil Ağabey
7 Eylül 2020Hangisi vatansever? Vahdettin mi, Atatürk mü?
20 Mayıs 2020Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin simgeleri
7 Mayıs 2020Başkasının Acısına Bakmak
27 Nisan 2020Siyaset Kırkpınarında Başaltı Güreşi
17 Nisan 2020Nasıl Güzel Bir İnsan Yitirmişiz
5 Nisan 2020Galiba sürü bağışıklığı politikasının denekleriyiz
2 Nisan 2020Korona ile Mücadelede iktidara güvenmeli miyiz?
25 Mart 2020Corona ile mücadele bahane, felaketi fırsata çevirme şahane
20 Mart 2020'Mehmetçik' gazeteciden 'Mümin' gazeteciye SETA andıcının analizi
8 Ağustos 2019Kanlı Pazar'ın provokatörü Mehmet Şevket Eygi'nin ardından
20 Temmuz 2019Deniz Gezmiş terörist miydi?
14 Temmuz 2019Esra ile Berat'ın düğünü
24 Haziran 2019Erdoğan'ın arkasında 'eşşek' gibi saf tutmak
14 Haziran 2019Elitist faşizmden lümpen faşizme
28 Nisan 2019Beka meselesi değil, Kürt meselesi
31 Mart 2019Yeni Zelanda katliamı da mı Allah'ın lütfu?
20 Mart 2019Bangır bangır ezan terörizmi
18 Mart 2019Tunç Soyer'in babası zalim, ya Erdoğan'ın ataları?
1 Mart 2019Cumhuriyet ordusu'ndan NATO ordusuna
13 Şubat 2019Türk sağının ve İslam'ın Maduro aşkı
2 Şubat 201912 Eylül darbesini kimin çocukları yaptı?
18 Ocak 2019Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş başkanı Erdoğan
28 Aralık 2018Beyaz Saray'da Görücüye Çıkan Sarışın Güzel Kadın
8 Aralık 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı-2
21 Kasım 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı
21 Ekim 2018Maganda politik
20 Eylül 2018Oyum Tayyip'e!
20 Haziran 2018Seçimler, Sosyalistler ve HDP
25 Mayıs 2018Vicdan yoksulu siyaset ve yargı
12 Mayıs 2018Türklük Sözleşmesinin güncel krizi
16 Nisan 2018Kürt rüyası
19 Mart 2018Şehidimiz fakirdendi..
14 Şubat 2018Afrin Afrin
5 Şubat 2018Diyanet'in çocuk gelinleri ve dinden özgürleşmek
11 Ocak 2018İç Savaş fermanına karşı direnme hakkı
3 Ocak 2018Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu
23 Aralık 2017Delilsiz Hükümlerle Asılanlar
14 Aralık 2017Hızlandırılmış zabit eğitimi reformu
6 Aralık 2017Fahişeler ve gazeteciler
29 Kasım 2017Atatürkçü Tayyip'ten marksist Tayyip'e!
17 Kasım 2017Devrimlerin Devrimi
9 Kasım 2017İkinci 'İstiklal Harbi'nin başkomutanı Erdoğan!
25 Ekim 2017Tayyip Erdoğan da metal yorgunudur
12 Ekim 2017