HDP demokrasi mücadelesinin öncüsü ise, tek karar verici organ da kongrenin kendisi demektir. ‘İstişare’ etmek elbette gereklidir.. Ama istişare veya mutabakat kongrenin iradesinin üzerinde olamaz..
HDP, Türkiyelileşme politikası ile önce 'Seni başkan yaptırmayacağız’ sloganıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde-9.8 oya ulaştı. 7 haziran 2015 seçimlerinde halklar, emekçiler, özellikle kürt emekçileri, yoksulları ölümüne bir mücadele verdiler. Kitlelerin seferberliği başarıyı yüzde 13.2’ye yükseltti. Söylemi ve politik tutumuyla Demirtaş bu süreçte halkın sevdiği bir lider, birliğin Selo Başkanı oldu. Halklar, birliği, Demirtaş’la özdeşleştirdiler. HDP'nin Türkiyelileşme politikasını kitlelere en iyi tercüme eden, anlatan oydu.
Dahası umudun ve direnişin sembolü oldu..
Faşist cepheyi korkutan da bu ittifakın halkların ve emekçilerin çoğunluğunu kazanma potansiyeliydi.. Çünkü HDP, birleşenlerini aşan bir şeydi.. O aşkınlıkta emekçi sınıf hareketiyle kürt halkının rüşeym halindeki ittifakı vardı. Bu, egemen güçler için, düzen için büyük bir TEHDİT idi. O saatten sonra bugün resmiyet kazanan AKP-MHP ittifakının, faşizm ve savaş cephesinin adımları atılmaya başlandı.. Büyük katliamlarla ve devlet terörü tırmandırılarak 1 kasım seçimleri alındı. Saray Savaşı yeniden başlattı. Buna rağmen HDP’yi baraj altına düşürmeyi başaramadılar.
Bu nedenle saldırı devam etti, dokunulmazlıklar kaldırıldı. Erdoğan, HDP’li vekilleri, eş başkanları zindana attırdı. Belediye yönetimlerini gaspettiler.
Demirtaş’ın HDP’nin eş genel başkanı olarak kalması Erdoğan için bir riskti.. “Seni başkan yaptırmayacağız” sloganına karşı kişisel öç almanın ötesinde, Demirtaş’ın şahsında faşist yapılanma ve ideolojisine karşı çıkışı susturmak amacında olduğu bugün daha net görülüyor. CHP’yi de sürekli ‘terör sevicilerle kolkola’ olmakla suçlayarak yeni sistemi kurarken HDP üzerinden etkisizleştirme politikası izliyor; HDP’ye yapılan onca operasyonlar karşısında tepkisiz kalmasını sağlıyor..
**
Şimdi HDP’nin ‘mutabakat’ ya da ‘istişare’ komisyonu bir eş genel başkan adayı seçti.
Eski ‘yetmez ama evet’çilerden biri..
Demirtaş’ın yerine o gelecek..
Evet, Demirtaş aday olmadığını açıkladı.. O elbetteki öyle diyecekti..
Buna rağmen yeniden aday gösterilmesi için 5 bin imza toplandı.. Ben de o imzacılardan biriyim..
O hukuka uygun bir şekilde yargılanmıyor ki.. Sadece padişahın buyruğu ile zindana atıldı..
Yani o bir tutsak..
Sadece bu nedenle bile, yeniden eş başkanlığa aday gösterilmeliydi. Hüküm giymediği sürece, yani yasal açıdan bu mümkündü.. Sebahat Tuncel cezaevinde tutukluyken nasıl ve hangi anlayışla milletvekili seçildiyse öyle.. Daha sonra 5 vekil de aynı şekilde seçilmişti.
Yani birilerini tutukluyken vekil seçebildiğimize göre, vekil olarak tutsak birini eş genel başkan da seçebiliriz.
Bu diktatörülüğe, onun hukuk ve yasa tanımazlığına karşı direnişten yana bir tavır olurdu.
Eş genel başkanlardan biri meclisteki veya partideki koltuğuna oturamayınca parlamenter mücadele mi aksar?
Parlamentonun işlevi kalmadığı ve önümüzdeki seçimlerle birlikte kalmayacağı açıkken?
Peki siz ne yapıyorsunuz?
‘Seni başkan yaptırmayacağız’ siyaseti devam edecek mi?
Sadece Dıyarbakır’dan değil, İstanbul’dan, Ankara’dan da değil.. Afrin’den bakınca da bu sloganın içerdiği siyaset ve mücadele çizgisi kaçınılmaz..
Daha etkili bir siyasi tavır mı geliştiriyorsunuz?
Öyle mi acaba?
Yetmez ama evet’çi birinin adaylığı kesinleşince..
Daha ilk günden Meral Akşener kalktı, ‘İddiaya girerim, Erdoğan ikinci turda HDP ile anlaşır’ dedi.
Açıktır ki, bu eş genel başkan tercihi bir siyasi mesaj olarak algılandı..
Niye?
Çünkü mutabakat adayı, AKP-Cemaat koalisyonunun hazırladığı, Gülen’in mezardakileri de kaldırıp oy kullandırmayı emrettiği 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa değişikliği referandumuna ‘askeri vesayet son buluyor, özgürlüklerin önü açılıyor’ “Yetmez ama Evet” diyerek destek veren biri..
Yani bu tercihi siyasi mesaj olarak yorumlayıp o sözü etmek mantıksız değil.. Hele biri kalkıp o sözü söyleyenin yüzüne çarpmıyorsa..
**
4 Kasım 2016’dan beri Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Demirtaş, yarın (11 Şubat) yapılacak Kongreye gönderdiği mesajındaki bir cümle dikkat çekici:
“Bütün dostların dayanışması beni onurlandırdı. Ama aynı zamanda dosta düşmana da HDP’nin nasıl dinamik aktif bir tabana sahip olduğunu gösterdi. Emin olun ki içeriden dışarıdan HDP’yi dizayn etmeye çalışan bütün unsurlara haddi bildirildi.’’
**
Bir de şunu hatırlatmak isterim..
HDP demokrasi mücadelesinin öncüsü ise, tek karar verici organ da kongrenin kendisi demektir. ‘İstişare’ etmek elbette gereklidir.. Ama istişare veya mutabakat kongrenin iradesinin üzerinde olamaz..
Yazarın Dİğer Yazıları
Yeni-Osmanlı Galaksi İmparatorluğu:)
13 Şubat 2021Demokrasi Manifestosu, Geçici Hükümet’le Erdoğan’sız seçim!
11 Aralık 2020Seçimler Amerikan toplumundaki yarılmayı açığa çıkardı
11 Kasım 2020Egemen paradigmanın içindeki ‘Muhalefet’
3 Eylül 2020Devletin emperyalist siyaseti, faşizm ve Kürt sorunu
8 Temmuz 2020Dayanışma
21 Mayıs 2020AKP-MHP’li vekiller deyyusların ‘siyasi’ temsilcileri mi?
16 Nisan 2020Cumhuriyeti mi, tasfiyesini mi kutluyorsunuz!
31 Ekim 2019Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
16 Ağustos 2019Cumhur ittifakı değil Cürüm ittifakı
13 Mayıs 2019İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet
27 Şubat 2019Diktatörlüğün Sonbaharı
24 Haziran 2018Türkiye yol Ayrımında
2 Mayıs 2018CHP kurultayı, faşizm ve savaş
6 Şubat 2018RTE olsa olsa Herkül’üyle henüz karşılaşmayan Cacus olabilir
23 Aralık 2017Ecevit ve Kılıçdaroğlu
15 Haziran 2017Son darbe
17 Nisan 2017Distopya*: Evet çıkarsa ne olocak?
12 Nisan 2017Ey Fravun'a iman edenler!
25 Aralık 2016Efendisiz-vesayetsiz-demokratik cumhuriyet için Kurucu Meclis
10 Ağustos 2016'Uzun Bıçaklar Gecesi' ve İç savaş provası
18 Temmuz 201614 Haziran 2016
Diktatörlüğe karşı Halk Devrimi
25 Nisan 2016'Devrim ve karşı-devrim'
18 Ocak 2016Nuray Mert ve ‘Faydalı salaklık’
11 Ocak 2016'Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’
31 Ekim 2015Bir de kalkmış herkesi 'sağduyulu olmaya davet' ediyor..
10 Ekim 2015Asıl Şerefsizler kimlerdir, halka, devrimcilere ve demokratlara karşı nasıl savaşırlar
9 Ağustos 2015’Ağlamak Bazı acılarda yetmez Bazı ölümlere’
23 Temmuz 2015Dilipak: Cinsel olarak tahrik ediliyoruz / Eşcinselliği Osmanlıyı geri getirmek isteyenler kışkırtıyor
4 Temmuz 2015Kendi tanrısına bile ihanet eden adam..
6 Haziran 2015AKP Faşizmi, ant-faşist cephe, HDP, BHH ve CHP
5 Ocak 2015Erdoğan ve AKP, Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonuna el koyacak..
15 Aralık 2014Ya Kobane ya barbarlık!
14 Ekim 2014Gezi İsyanı Türkiye'nin 1905'idir
25 Temmuz 2014CHP’nin BOP’un resterasyonuyla uyumlu stratejisi
26 Haziran 2014'Yeni Türkiye' Soma madeninin altında kaldı..
2 Haziran 2014BDP/HDP Cumhurbaşkanlığı seçimi Için ne diyor?
6 Nisan 2014En uzun gün ve olasılıklar
30 Mart 2014HDP, CHP'nin oylarını mı bölüyor?
27 Mart 2014İsyanın adı Berkin-
12 Mart 2014'Paralel devletler', koku-tutulması ve devrimci kopuş
19 Ocak 2014Devlet ikiye mi bölündü yani?
17 Aralık 2013Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
15 Aralık 2013Erdoğan-Barzani ittifakı: 'İslam' kardeşliği
17 Kasım 2013Cumhurbaşkanı ve başbakanıyla devletin linç girişimi!!
7 Eylül 2013'Kimyalı' mı 'Kimyasız' mı?
30 Ağustos 2013Başka coğrafyanın çocukları: Rojavalı çocuklar
6 Ağustos 2013Muhalefet, Direnişin açtığı yoldan yürümeli, anayasa görüşmelerinden çekilmelidir
16 Temmuz 2013Yanıyor insanlık hâlâ!
1 Temmuz 201325 Haziran 2013
Belli ki, geldiğiniz gibi gitmeyeceksiniz!
15 Haziran 2013'Bir kaç çapulcu' kim?
2 Haziran 2013İlle de Roboski!!!
6 Ocak 2013'Eğitimin paradigmasını değiştiriyoruz' demek, laikliğin tasfiye ilanıdır
3 Aralık 2012Cumartesi.. Cumartesi..
25 Kasım 2012Ruhu alçalan toplum
29 Ekim 2012Tezkere provokasyonu
4 Ekim 2012Alçaklığın dayanılmaz irtifası..
24 Ağustos 2012Aygün neden kaçırıldı?
13 Ağustos 2012Savaş kışkırtıcılığı suçtur!
23 Temmuz 2012CHP Kurultayı ve Devrimci Cumhuriyet
16 Temmuz 2012Mızrağın ucundaki 'Islam' ve biyopolitiği
12 Haziran 2012'Ceddin deden, neslin baban..'
19 Mayıs 2012Post-modern darbeden postmodern faşizme -Faşizm yargılıyor
17 Nisan 2012Post-modern darbeden postmodern faşizme
16 Nisan 2012Bu başbakan kimin başbakanı?
14 Mart 2012Devlet iktidarının yeniden paylaşım savaşı
14 Şubat 2012Dersim, CHP ve Faşizm
29 Aralık 2011Kürt sorununda 'Osmanlı'da oyun çok'
27 Ekim 2011Adını siz koyun..!
8 Ekim 2011“Laiklik kesinlikle ateizm değildir” Öylemi?
27 Eylül 201190’nında devrimci delikanlı*
18 Ağustos 2011Yanıyor insanlık hala!
3 Temmuz 2011Türkiye Dönüm Noktasında
31 Mayıs 2011