CHP, ilericilerle, sosyalistlerle, Kürt siyasal hareketiyle; Mehmet Bekaroğlu'nun, İhsan Eliaçık'ın temsil ettiği anti-kapitalist Müslüman hareketiyle, yerel seçimlerden başlayarak güç birliğini gündemine koymalıdır. demokratik, özgürlükçü, laik ve sosyal bir halk cumhuriyeti için başka yol yoktur. Cumhuriyeti kurmakla övünen partiden bu beklenir.
CHP kurultayı yeni bir dönemece girerken gerçekleşiyor.
2014 de yerel seçimler olacak. Seçimlerin 2013 sonbaharına alınması ihtimali de var. Bu sürece önderlik edecek bir parti yönetimi seçilecek ve politikalar belirlenecek.
Bu kritik bir dönemeçtir. Türkiye'nin kaderi bu süreçte tayin edilecek çünkü. Neden mi?
Madde madde sıralayalım.
Karşı-devrim ve 1.Cumhuriyetin çökertilmesi
1.Türkiye'de bir postmodern karşı devrim gerekleştirildi. Erbakan'ın dile getirdiği "geçiş kanlı mı olacak kansız mı" sorusu cevap buldu. Karşı-devrim kansız bir şekilde, Gülen Cemaat'İ ile ittifak kurarak ve onun kaleyi içten fethetme stratejisi uyarınca gerçekleştirildi. Gündemdeki iktidar kavgası, sadece müttefiklerin paylaşım savaşı.
2. Bu ittifak bildiğimiz Cumhuriyeti çökertmiştir. Buna zemin hazırlayan, hukuku ve zihniyeti hala ayakta olan 12 Eylül'dur. Bu yüzden iki yaşlı liderin yargılanması bir tiyatrodur. 28 Şubat'taki "balans ayarı" aksine bir sonuç vermiş, din tacirlerinin siyasal İslamını daha da geliştirmiştir. Bu kez AKP, emperyalizmin Yeni ortadoğu planı uyarınca sahneye çıkarılmıştır. ardından 27 Nisan muhtırası ve Dolmabahçe mutabakatı ile ordunun Ergenekon'la, Balyozla teslim alınması sağlanmıştır. Plan işlemekte ve Ortadoğu'da emperyalizmle uyumlu-İslami rejimler kurulmaktadır.
3. Dolayısıyla, bu karşı-devrim, yalnızca burjuva cumhuriyetin yıkılışının değil, onu sosyal bir cumhuriyete dönüştürmeyi vaad eden 12 Eylül öncesi devrimci hareketin yenilgisinin de bir tezahürüdür.
4. Bu olgu, "meğerse ordu kağıttan kaplanmış" sözü gibi, guscsuzluge değil, bir NATO ordusu olan TSK yönetiminin hem karşı-devrimin bir temel gücü oluşuna, hem de ABD'nin Türkiye ve Ortadoğu politikalarına boyun eğişine işaret eder. Bugün tutuklu generaller bu yüzden suskundur. İmal edilmiş delillerle tutuklanıp yargınmalarına itiraz ediyorlar ama o delilleri imal edenlere, operasyonun asıl yöneticilerine, başlarına ikinci kez çuval geçirenlere, yani ABD'ye hiç bir itirazları duyulmadı..
5. Cumhuriyetin çökertilmesi demek büyük ölçüde laikliğin ortadan kaldırılması demektir. Bunun son adımı görece laik olan eğitim sistemini de değiştirip içeriğini İmam-hatip müfredatıyla ikame eden yasadır. Aleviler'e Cemevi değil, cami gösterilmektedir. Farklı inançların özgürlüğünü ifede eden din ve vicdan özgürlüğü kağıt üzerinde de değil artık.
Anayasa Karşı-devrimin güçleriyle değil, devrimci Cumhuriyetin güçleriyle yapılır
6. Kapitalist düzenin islami versiyonu, kendi ideolojisine uygun yeni bir siyasal-toplumsal sistem kurma peşindedir. Devletin biçimini değiştirmiş sıra toplumun kullaştırılmasına gelmiştir. Başkanlık bu sistemin önemli doruklarından biri olacak.
7. Hedefi bu olan bir siyasal hareketin, yeni bir anayasaya da bu gözlükle bakması kaçınılmazdır. Siyaset teorisinin en önemli kurallarından biri şudur ki, her devrim ve karşı-devrim, zaferi kesinleştirdikten sonra, onu gerçekleştirenlerin egemenliğini yeni bir yasallık haline getirir, anayasa ile güvence altına alır. Bu bakımdan Meclis komisyonundaki sivil-demokratik anayasa çalışması bir oyalamaca-aldatmacadır. Demokratik bir anayasa, ancak yeni bir düzenin kurucu iradesini temsil eden devrimci, demokratik ve özgürlükçü güçler arasında olabilir. Yani karşı-devrimi yokedecek güçler arasında.
Yerel seçimlerin stratejik önemi
8. Bu "ahval ve şerait" içinde yerel seçimler stratejik bir önem arzetmektedir. Demokratik bir muhalefetin daha çok mevzi kazanması, mesela İstanbul, Ankara gibi kentlerin kazanılması, mücadelede psikolojik avantaj elde etmek için önemlidir. Toplumdaki bilinç dönüşümünü sağlayacak böyle bir avantajdır. Ancak bu durumda inisyatif ele geçirilebilir. O zaman rüzgar ters yönden esmeye başlar ve karşı-devrim için sonun başlangıcından bahsedebiliriz.
9. Ancak kitleleri sarsacak bilinç dönüşümü bir seçim stratejisiyle değil, köklü dönüşümleri içeren siyasal bir programla mümkündür. 1. Cumhuriyet çöktüğüne göre Yeni bir Cumhuriyet için yola çıkmak gerekiyor. Gerçekten demokratik, laik ve sosyal bir cumhuriyet için.
Peki böyle bir cumhuriyetin kuruluşuna öncülük edecek güçler kimlerdir? Sadece CHP midir?
Biz bu soruya burada cevap arayalım.
10. Erdoğan ve kurmayları, gelişmelerinin maksimal tavana dayandığını ve hatta gerilemeye başladıklarını farkettikleri ve planlarını gerçekleştirmede riskleri minimize etmek için yeni müttefikler peşinde. HAS Partinin bugünlerde AKP'ye katılacağı kesinleşti. Sırada Saadet, BBP ve sağın başka küçük partileri var. Bu operasyon, aynı zamanda, Cemaatin gücünü dengeleme amacı da taşıyor.
MHP'ye gelince.. KIlıçdaroğlu "Katiller bırakılıyor. Bu aflarda MHP ile anayasa pazarlığının etkisi var mıdır" sorusuna "çok kritik dönemlerde MHP'nin daima AKP'ye destek verdiğini hepimiz biliyoruz." diye cevap verdi. Bu çok kritik dönemler nelerdir? En yakını laikliği temelden yokedecek 4+4+4 yasasına verdiği destek. Yani MHP'nin yeri bellidir. Erdoğan'nın geçen yıldan buyana başarıyla uyguladığı İslam-Türk sentezinin çeperine ister istemez çekilecektir. Kürt siyasal hareketini yok etme politikasına ve Suriye'ye karşı savaş çığırtkanlığına koşulsuz desteği de MHP vermektedir.
Bu durumda CHP tek başına mı hareket edecek? Cumhuriyeti tek başına mı kurtaracak?
1. Cumhuriyetin temel hatası
Türkiye halkının çıkarları düşünen, bu ülkede her milliyetten, her inançtan insanların eşit haklara sahip olduğu gerçek bir demokrasinin bütün ilkeleriyle, kurumlarıyla hayata geçirilmesini isteyen bir siyasi hareket, aynı değerler için mücadele eden güçlerle birlikte hareket etmek zorundadır. Yani sosyalistlerle, Kürt halkının devrimci-demokrat temsilcileriyle, anti-kapitalist Müslümanlarla birlikte, yan yana olmak durumundadır. Bugünkü şartlar, bir çok açıdan 1919 daki şartlarla benzerlik içindedir. O gün Mustafa Kemal Anadolu topraklarını işgalcilerden kurtarmak ve saltanatı kaldırarak yeni bir düzen kurmak için Kürt halkının temsilcileriyle ittifak kurmuştu. Kurtuluş savaşı bu ittifaka dayanarak kazanıldı. 1921 Anayasasının arkasında böyle bir ittifak var. Kürt devrimcileri o yüzden bu anayasanın güncelleştirilmesini istiyorlar.
Bugün 1. Cumhuriyetin hatalarından herkes, özellikle onu sahiplenenler, kimliğini onunla özdeşleştirenler ders çıkarmalıdır. Çünkü inkar edilen, yök sayılan bu kez sorunlu haliyle geri dönmüştür. Eğer bu cumhuriyet bugün sesizce çökertilebildiyse temel bir nedeni bu inkardır, yani Cumhuriyetin kurucu iradelerinden biri olan Kürt halkının inkarıdır. Bu inkarı, bölünme paranoyasıyla sürdürmenin aksine ayrılmaktan başka seçenek bırakmadığı, dolayısıyla, tersinden bölünmeye hizmet ettiği artık görülmelidir.
Bugün yine görünebilir çıplak bir gerçek de şudur ki, AKP'nin müttefikleriyle kurmaya çalştiği düzene karşı en etkili, dirençli mücadeleyi, Kürt halkının modern, laik ve demokratik güçleri vermektedir. Cumhuriyetin başaramadığı demokratik devrimi onlar gerçekleştirmektedir. Bunu görmeyen bir kemalist, bir ulusalcı, gerçekte ne kemalisttir ne de ulusalcı. Kürt hareketine eleştiriniz ne olursa olsun nesnel gerçek budur.
Diyanet neden yüzlerce meleyi (mollayı) kadrosuna alıyor? Bir düşünün. Kürt halkının bu ilerici-devrimci aydınlık unsurlarını kendi karanlık ağına çekmek için değil mi? Bakın BDP'ye. Siyasetine değil, yapısına bakın. Her kademesinde kadınlar var, hem de eşit ölçüde. Eşbaşkanlardan biri kadın biri erkek. Her kademesinde kadın-erkek eşitliğini büyük ölçüde geliştirmiş durumda. Çağdaşlık mı arıyorsunuz işte çağdaşlık. Dahasını mı istiyorsunuz. Alın size size Diyarbakır milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi başkan yardımcısı Aysel Tuğluk'un 4 yıl önce DTP milletvekili sıfatıyla yazdığı "geri dönüş" başlıklı yazısındaki hala yanıt bulmayan çağrısı:
Aysel Tuğluk'un henüz yanıt bulmayan çağrısı
"Kemalistler, sol, muhalif ve aydın çevreler Kürtlerle uzlaşmanın kaçınılmazlığına inanıyorsa, ılımlı İslam denilen ve aslında ne olduğu, nasıl tanımlanacağı çok da belli olmayan ve tamamen "imparatorluk" güçlerinin imalatı bu projeye karşı modern aklın ve demokratik kültürün birbirini kabul eden zemininde buluşabilmelidir. Taktiksel bir ilişkiyi kastetmiyorum; Cumhuriyet'in kuruluş sürecindeki tarihsel deneyimden de yararlanarak, yeniden bir ortaklık kurulması gerektiğinden söz ediyorum. Cumhuriyet'in savunucuları olduklarını iddia edenler gerçekten samimilerse Kürtlerle hesaplaşmaktan vazgeçip, kendileriyle hesaplaşacağı aşıkâr gerici güçlere karşı Kürtlerin desteğini aramalıdır.
Cumhuriyet'in kazanımları Türk-İslam karışımı bir milliyetçilik/dincilikle bitirilmek isteniyor. Kemalizm eğer Cumhuriyet aydınları tarafından sol ve demokrat yorumla güncelleştirilebilseydi bunun önüne geçilebilirdi. İşte o zaman demokratik ulus var edilebilirdi ve dincilik de, aşiretçilik de ırkçılık da bugünkü tehlikeli düzeyine ulaşamazdı.
Türkiye'de özgürce/kimliğimizle/eşit bir şekilde cumhuriyet içinde yaşama kararlılığındayız. Ne Ortadoğu'daki işgal gücü ABD'den medet umarak ne de demokratik Kürt siyasal hareketini geriletir pragmatizmiyle gerici/tehlikeli tarikat ve cemaatlere göz yumarak sorunlarımızı halledebiliriz. Geçmişte Hizbullah örneğiyle taktik bazı sonuçlara ulaşma isteğinin Türkiye'nin stratejik pozisyonuna çokça zarar verdiğini de unutmayalım."(3.02.2008, Radikal 2)
CHP'den beklenen
Artık Kürt halkının ilerici temsilcilerinin ortaya koyduğu demokratik özerklik ve anadilde eğitim taleplerine yanıt vermek zorundasınız. 2011 seçimlerinde Hakkari mitinginde dile getirdiğiniz "Avrupa Yerel özerklik Şartı"nı yeniden gündeme getirip geliştirmelisiniz. Kürt halkının demokratik özerklik talebi, Mustafa Kemal'in 1920'lerde dile getirdiği neyse özünde o'dur.
Yanıt verin ki, kurtuluş savaşında olduğu gibi, bugün de devrimci bir cumhuriyetin temel ittifakları hızla gelişebilsin.
CHP, ilericilerle, sosyalistlerle, Kürt siyasal hareketiyle; Mehmet Bekaroğlu'nun, İhsan Eliaçık'ın temsil ettiği anti-kapitalist Müslüman hareketiyle, yerel seçimlerden başlayarak işbirliğini, güç birliğini gündemine koymalıdır. demokratik, özgürlükçü, laik ve sosyal bir halk cumhuriyeti için başka yol yoktur. Cumhuriyeti kurmakla övünen partiden bu beklenir.
Yazarın Dİğer Yazıları
Faşizm ve İç Savaş
30 Haziran 2022Devrimci durum ve Emek Cephesi
8 Kasım 2021Kurucu Meclis, Halk ittifakı ve HDP
23 Eylül 2021Mihri Belli’den kalan: Devrimin güncelliği
16 Ağustos 2021Güzel bir insan, kararlı bir devrimci: Şaban Ormanlar
13 Temmuz 2021Faşist MHP Kapatılmalıdır!
4 Temmuz 2021Finale Doğru
26 Nisan 2021Yeni-Osmanlı Galaksi İmparatorluğu:)
13 Şubat 2021Demokrasi Manifestosu, Geçici Hükümet’le Erdoğan’sız seçim!
11 Aralık 2020Seçimler Amerikan toplumundaki yarılmayı açığa çıkardı
11 Kasım 2020Egemen paradigmanın içindeki ‘Muhalefet’
3 Eylül 2020Devletin emperyalist siyaseti, faşizm ve Kürt sorunu
8 Temmuz 2020Dayanışma
21 Mayıs 2020AKP-MHP’li vekiller deyyusların ‘siyasi’ temsilcileri mi?
16 Nisan 2020Cumhuriyeti mi, tasfiyesini mi kutluyorsunuz!
31 Ekim 2019Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
16 Ağustos 2019Cumhur ittifakı değil Cürüm ittifakı
13 Mayıs 2019İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet
27 Şubat 2019Diktatörlüğün Sonbaharı
24 Haziran 2018Türkiye yol Ayrımında
2 Mayıs 2018HDP Kongresi..
11 Şubat 2018CHP kurultayı, faşizm ve savaş
6 Şubat 2018RTE olsa olsa Herkül’üyle henüz karşılaşmayan Cacus olabilir
23 Aralık 2017Ecevit ve Kılıçdaroğlu
15 Haziran 2017Son darbe
17 Nisan 2017Distopya*: Evet çıkarsa ne olocak?
12 Nisan 2017Ey Fravun'a iman edenler!
25 Aralık 2016Efendisiz-vesayetsiz-demokratik cumhuriyet için Kurucu Meclis
10 Ağustos 2016'Uzun Bıçaklar Gecesi' ve İç savaş provası
18 Temmuz 201614 Haziran 2016
Diktatörlüğe karşı Halk Devrimi
25 Nisan 2016'Devrim ve karşı-devrim'
18 Ocak 2016Nuray Mert ve ‘Faydalı salaklık’
11 Ocak 2016'Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’
31 Ekim 2015Bir de kalkmış herkesi 'sağduyulu olmaya davet' ediyor..
10 Ekim 2015Asıl Şerefsizler kimlerdir, halka, devrimcilere ve demokratlara karşı nasıl savaşırlar
9 Ağustos 2015’Ağlamak Bazı acılarda yetmez Bazı ölümlere’
23 Temmuz 2015Dilipak: Cinsel olarak tahrik ediliyoruz / Eşcinselliği Osmanlıyı geri getirmek isteyenler kışkırtıyor
4 Temmuz 2015Kendi tanrısına bile ihanet eden adam..
6 Haziran 2015AKP Faşizmi, ant-faşist cephe, HDP, BHH ve CHP
5 Ocak 2015Erdoğan ve AKP, Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonuna el koyacak..
15 Aralık 2014Ya Kobane ya barbarlık!
14 Ekim 2014Gezi İsyanı Türkiye'nin 1905'idir
25 Temmuz 2014CHP’nin BOP’un resterasyonuyla uyumlu stratejisi
26 Haziran 2014'Yeni Türkiye' Soma madeninin altında kaldı..
2 Haziran 2014BDP/HDP Cumhurbaşkanlığı seçimi Için ne diyor?
6 Nisan 2014En uzun gün ve olasılıklar
30 Mart 2014HDP, CHP'nin oylarını mı bölüyor?
27 Mart 2014İsyanın adı Berkin-
12 Mart 2014'Paralel devletler', koku-tutulması ve devrimci kopuş
19 Ocak 2014Devlet ikiye mi bölündü yani?
17 Aralık 2013Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
15 Aralık 2013Erdoğan-Barzani ittifakı: 'İslam' kardeşliği
17 Kasım 2013Cumhurbaşkanı ve başbakanıyla devletin linç girişimi!!
7 Eylül 2013'Kimyalı' mı 'Kimyasız' mı?
30 Ağustos 2013Başka coğrafyanın çocukları: Rojavalı çocuklar
6 Ağustos 2013Muhalefet, Direnişin açtığı yoldan yürümeli, anayasa görüşmelerinden çekilmelidir
16 Temmuz 2013Yanıyor insanlık hâlâ!
1 Temmuz 201325 Haziran 2013
Belli ki, geldiğiniz gibi gitmeyeceksiniz!
15 Haziran 2013'Bir kaç çapulcu' kim?
2 Haziran 2013İlle de Roboski!!!
6 Ocak 2013'Eğitimin paradigmasını değiştiriyoruz' demek, laikliğin tasfiye ilanıdır
3 Aralık 2012Cumartesi.. Cumartesi..
25 Kasım 2012Ruhu alçalan toplum
29 Ekim 2012Tezkere provokasyonu
4 Ekim 2012Alçaklığın dayanılmaz irtifası..
24 Ağustos 2012Aygün neden kaçırıldı?
13 Ağustos 2012Savaş kışkırtıcılığı suçtur!
23 Temmuz 2012Mızrağın ucundaki 'Islam' ve biyopolitiği
12 Haziran 2012'Ceddin deden, neslin baban..'
19 Mayıs 2012Post-modern darbeden postmodern faşizme -Faşizm yargılıyor
17 Nisan 2012Post-modern darbeden postmodern faşizme
16 Nisan 2012Bu başbakan kimin başbakanı?
14 Mart 2012Devlet iktidarının yeniden paylaşım savaşı
14 Şubat 2012Dersim, CHP ve Faşizm
29 Aralık 2011Kürt sorununda 'Osmanlı'da oyun çok'
27 Ekim 2011Adını siz koyun..!
8 Ekim 2011“Laiklik kesinlikle ateizm değildir” Öylemi?
27 Eylül 2011