Artık katliamın affına "hayırlı olsun" diyen bir Başbakan var Türkiye'nin başında! Ey Başbakan! Bilesiniz ki, yanmakla tükenmez bu ülkenin güzel evlatları. Bir gider bin geliriz! Bu dava "divan"a kalmayacak!
Erdoğan, Sivas Davasının zaman aşımından düşmesi ile ilgili soruya, "Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun. Zaten onlar da söylüyorlar... Yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı. Bilemiyorum tabii onlar da var..." yanıtını verdi. Bütün söyledikleri bu!"
Yıllar yılı içerde olan vatandaş"! Kim bunlar? "Yak yak" , "şeytan Aziz", "kahrolsun laiklik", "Türkiye islamdır islam kalacak" nidaları, "cehennem ateşi" söylemleri ile, ortaçağ daki cadı yakma ayinlerini bile aşan bir vahşet histerisi ile Madımak otelde 35 aydını yakanların elebaşıları. "Tinerci" ya da "ateist" değildiler. Başbakanin "dindar neslinden"diler.
Bu söylem size nasıl bir tını veriyor? Başbakan bu insanlık düşmanlarının "yıllar yılı" içerde kalmasına üzülüyor mu? Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun" ne demektir? Sivas davasının zamanaşımından düşmesi midir? Başbakan, davanın düşmesinden memnuniyet mi duymaktadır?
Farkındasınız ki bu sorular cevaplarını da içeriyor. Çünkü başbakanın aksini düşündürtecek bir söylemi yok. Aylardır insanlık suçlarında zamanaşımı olmaz diye haykıran, imza toplayan, sokaklara dökülen insanların seslerinden nasiplenmiş bir ruh var mı bu sözlerde? Ya da mahkeme kapısında toplanan binlerce kişinin, yakınları Madımak'da yakılan insanların acı haykırışlarının azıcık bir sızıntısı?
Olsaydı, polislerini Ankara sokaklarında gaz bombalarıyla, coplarla onlara saldırtır mıydı? Hocalı katliamını bahane ederek ırkçı gösterilere; şiiri, sanatı terörist eylem addetmekle adını Goebbels'lerle aynı tarih sayfasına yazdıran İçişleri bakanı vasıtasıyla bizzat eşlik eden, onları koltuklarının altına alan AKP iktidarı, konu Sivas olunca neden saldırganlaşıyor dersiniz?
Ortada bir "hayır" varsa, bu katliamcılardan başka kimin içindir?
Erdoğan'ın, zamanaşımı kararı çıktıktan sonra bu sözleri sarfettiği uzun konuşmasında, İsrai'in Gazze'deki katliamlarından, Suriye'de işlenenlerden ,insanlık onurunun ayaklar altına alınışından belagatla dem vurduğunu Tv.lerden izlemişsinizdir. Neden Sivas'taki Aleviler'e, aydınlara yönelik vahşetten tek bir laf etmediği gibi, "hayırlı olsun" diyor acaba? Davanınzamanaşımından düşürülmesinin katliamcılardan başka kime "hayırı" oldu? Katliamcıların affı, bu ülkeye, bu millete utançtan başka ne getirebilir?
Bu başbakan değil mi 75 yıl önceki Dersim katliamı konusunda mangalda kül bırakmayan, insanlık dersi veren? Neden acaba, daha yakın tarihteki, üstelik, davası süren Sivas katliamı, Maraş, Çorum katliamları, Dink suikasti söz konusu olduğunda insanlık onuru aklına gelmez? Uludere'de daha dün 34 Kürt gencinin, çocukların bombalarla katledilmesini 3 aydır açıklayamaz?
Neden artik bellidir. AKP kendisine karşıt olduğunu düşündüğü ne kadar kişi ve çevre varsa içeri tıkıyor, kendi yararına gördüğü ne kadar dava varsa açıyor. Kendi politik çıkarları için kullanabileceği, Dersim gibi, geçmişte yaşanmış ne kadar olay varsa deşiyor. Ama iş kendi siyasi anlayışının, geleneğinin, iktidarının sorumlu olduğu olaylara gelince üç maymunu oynamaktan da asla vazgeçmiyor. Bunun son örneği de Sivas Katliamı davasıdır. Daha 6 Mart'da CHP'nin Sivas katliamı sanıklarının zamanaşımına uğramaması için verdiği yasa önerisinin Meclis gündemine alınması AKP oylarıyla reddedildi.
Her şey bu kadar net. Kral çıplak! Son olarak, eğitim sistemini darbeci bir yöntemle değiştirme çabasına girişmekle istikamet görünür hale gelmiştir.
Bu bir suçüstü durumudur. Başbakan Tayyip Erdoğan, insanlık düşmanlarının başbakanı olduğunu göstermiş, şimdiye kadar halkın nazarında saklamayı başardığı gerçek zihniyetini ortaya koymuştur. Bu vahşette kalabalık güruhu "gazanız mübarek olsun" diye kutlayan donemin Sivas Belediye başkanı, ülküdaşı RP'li Temel Karamollaoğlu ile aynı çizgide olduğunu göstermiş bulunmaktadır. Bu zihiniyet katliamcılarınkinin rafine olmuş, demagoji ile takviye edilmiş, maskelenmiş halinden başka bir şey değildir.
Sadece biz değil, Kılıçdaroğlu'da bizim gibi anlamalı ki, şöyle konuşuyor: "Davanın zaman aşımına uğraması Türkiye için bir yüz karasıdır. Bu tablo özgür Türkiye'ye, eğitilmiş bir topluma yakışmıyor. Bu tablo yüreği insan sevgisi ile dolu Türkiye'ye yakışmıyor. Bu tablonun içinde AKP'nin ağırlığı var. Çünkü o faillerin büyük çoğunluğunu AKP milletvekilleri savunuyordu ve şimdi çoğu Meclis'te. Başbakan eminim oh oldu biz de kurtardık işi diyordur."
Dikkat edin! Başbakanın herhangi bir çekincesi kalmamıştır. Artık özü ve sözü bir başbakan var karşımızda. Sözü ile özü arasındaki bütün dolayımları, maskeleri kaldıran bir başbakan. Bu başbakan genel anlamda, hatta İslami değerler çerçevesinde bile, bir adalet duygusuna sahip değildir. Çünkü adalet ancak farklı olanların varlığı ile; kendi inancından, düşüncenden farklı olanın hakkını, hukukunu teslim etmek ve korumakla anlam bulur.
Sağlı-sollu liberaller, yetmez ama evetçiler, hala Abant platformlarında islamcılarla hemhal olanlar.. İşte sizin, özgürlükleri geliştirecek, darbecilerden hesap soracak, "ileri demokrasi" yi yerleştirecek başbakanınız.. İşte yargıyı "bağımsızlaştıran" lideriniz.
İşte size "adil" yargı!
Müdahil avukatın, "Olayımız bütün dünyayı etkilemiş ciddi bir katliamdır. Mağdurlar felsefi ve dini inançları nedeniyle hedef alınmışlardır. Eylemde süreklilik vardır. Bütün bu nedenlerle mahkemenizin zamanaşımı gerekçesiyle davayı düşürmesi özünde insanlığa karşı suçun teşviki niteliği taşıyacaktır. Oysa uluslararası sözleşmeler açıktır ve yol göstericidir.. Böylece insanlığa karşı yeni bir suç işlenmiş olacaktır " şeklindeki uyarılarına karşın, Mahkeme davayı zamanaşımından düşürerek "insanlığa karşı yeni bir suç işleme" yolunu seçti.. Sebep neymiş? "'Bu suçu işleyenler kamu görevlisi olmadığı için insanlık suçu sayılmazmış".
İşte Madımak'ı bir kez daha yakan Tayyip'in yargısı!
Onunla ne kadar övünseniz azdır. 12 Eylül referandumunda ruhunuza yapışan kiri -bu faşist demagojinin, ikiyüzlülüğün, o günden bugüne yaldızları tek tek dökülmesine karşın- silemediğinize göre, onun bu "veciz" sözlerini çerçeveletip duvarlarınıza asın!
Ve siz ey Başbakan! Bilesiniz ki, yanmakla tükenmez bu ülkenin güzel evlatları. Bir gider bin geliriz! Bu dava "divan"a kalmayacak!
Yazarın Dİğer Yazıları
Devrimci durum ve Emek Cephesi
8 Kasım 2021Kurucu Meclis, Halk ittifakı ve HDP
23 Eylül 2021Mihri Belli’den kalan: Devrimin güncelliği
16 Ağustos 2021Güzel bir insan, kararlı bir devrimci: Şaban Ormanlar
13 Temmuz 2021Faşist MHP Kapatılmalıdır!
4 Temmuz 2021Finale Doğru
26 Nisan 2021Yeni-Osmanlı Galaksi İmparatorluğu:)
13 Şubat 2021Demokrasi Manifestosu, Geçici Hükümet’le Erdoğan’sız seçim!
11 Aralık 2020Seçimler Amerikan toplumundaki yarılmayı açığa çıkardı
11 Kasım 2020Egemen paradigmanın içindeki ‘Muhalefet’
3 Eylül 2020Devletin emperyalist siyaseti, faşizm ve Kürt sorunu
8 Temmuz 2020Dayanışma
21 Mayıs 2020AKP-MHP’li vekiller deyyusların ‘siyasi’ temsilcileri mi?
16 Nisan 2020Cumhuriyeti mi, tasfiyesini mi kutluyorsunuz!
31 Ekim 2019Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
16 Ağustos 2019Cumhur ittifakı değil Cürüm ittifakı
13 Mayıs 2019İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet
27 Şubat 2019Diktatörlüğün Sonbaharı
24 Haziran 2018Türkiye yol Ayrımında
2 Mayıs 2018HDP Kongresi..
11 Şubat 2018CHP kurultayı, faşizm ve savaş
6 Şubat 2018RTE olsa olsa Herkül’üyle henüz karşılaşmayan Cacus olabilir
23 Aralık 2017Ecevit ve Kılıçdaroğlu
15 Haziran 2017Son darbe
17 Nisan 2017Distopya*: Evet çıkarsa ne olocak?
12 Nisan 2017Ey Fravun'a iman edenler!
25 Aralık 2016Efendisiz-vesayetsiz-demokratik cumhuriyet için Kurucu Meclis
10 Ağustos 2016'Uzun Bıçaklar Gecesi' ve İç savaş provası
18 Temmuz 201614 Haziran 2016
Diktatörlüğe karşı Halk Devrimi
25 Nisan 2016'Devrim ve karşı-devrim'
18 Ocak 2016Nuray Mert ve ‘Faydalı salaklık’
11 Ocak 2016'Arturo Ui’nin Önlenebilir Tırmanışı’
31 Ekim 2015Bir de kalkmış herkesi 'sağduyulu olmaya davet' ediyor..
10 Ekim 2015Asıl Şerefsizler kimlerdir, halka, devrimcilere ve demokratlara karşı nasıl savaşırlar
9 Ağustos 2015’Ağlamak Bazı acılarda yetmez Bazı ölümlere’
23 Temmuz 2015Dilipak: Cinsel olarak tahrik ediliyoruz / Eşcinselliği Osmanlıyı geri getirmek isteyenler kışkırtıyor
4 Temmuz 2015Kendi tanrısına bile ihanet eden adam..
6 Haziran 2015AKP Faşizmi, ant-faşist cephe, HDP, BHH ve CHP
5 Ocak 2015Erdoğan ve AKP, Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonuna el koyacak..
15 Aralık 2014Ya Kobane ya barbarlık!
14 Ekim 2014Gezi İsyanı Türkiye'nin 1905'idir
25 Temmuz 2014CHP’nin BOP’un resterasyonuyla uyumlu stratejisi
26 Haziran 2014'Yeni Türkiye' Soma madeninin altında kaldı..
2 Haziran 2014BDP/HDP Cumhurbaşkanlığı seçimi Için ne diyor?
6 Nisan 2014En uzun gün ve olasılıklar
30 Mart 2014HDP, CHP'nin oylarını mı bölüyor?
27 Mart 2014İsyanın adı Berkin-
12 Mart 2014'Paralel devletler', koku-tutulması ve devrimci kopuş
19 Ocak 2014Devlet ikiye mi bölündü yani?
17 Aralık 2013Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
15 Aralık 2013Erdoğan-Barzani ittifakı: 'İslam' kardeşliği
17 Kasım 2013Cumhurbaşkanı ve başbakanıyla devletin linç girişimi!!
7 Eylül 2013'Kimyalı' mı 'Kimyasız' mı?
30 Ağustos 2013Başka coğrafyanın çocukları: Rojavalı çocuklar
6 Ağustos 2013Muhalefet, Direnişin açtığı yoldan yürümeli, anayasa görüşmelerinden çekilmelidir
16 Temmuz 2013Yanıyor insanlık hâlâ!
1 Temmuz 201325 Haziran 2013
Belli ki, geldiğiniz gibi gitmeyeceksiniz!
15 Haziran 2013'Bir kaç çapulcu' kim?
2 Haziran 2013İlle de Roboski!!!
6 Ocak 2013'Eğitimin paradigmasını değiştiriyoruz' demek, laikliğin tasfiye ilanıdır
3 Aralık 2012Cumartesi.. Cumartesi..
25 Kasım 2012Ruhu alçalan toplum
29 Ekim 2012Tezkere provokasyonu
4 Ekim 2012Alçaklığın dayanılmaz irtifası..
24 Ağustos 2012Aygün neden kaçırıldı?
13 Ağustos 2012Savaş kışkırtıcılığı suçtur!
23 Temmuz 2012CHP Kurultayı ve Devrimci Cumhuriyet
16 Temmuz 2012Mızrağın ucundaki 'Islam' ve biyopolitiği
12 Haziran 2012'Ceddin deden, neslin baban..'
19 Mayıs 2012Post-modern darbeden postmodern faşizme -Faşizm yargılıyor
17 Nisan 2012Post-modern darbeden postmodern faşizme
16 Nisan 2012Devlet iktidarının yeniden paylaşım savaşı
14 Şubat 2012Dersim, CHP ve Faşizm
29 Aralık 2011Kürt sorununda 'Osmanlı'da oyun çok'
27 Ekim 2011Adını siz koyun..!
8 Ekim 2011“Laiklik kesinlikle ateizm değildir” Öylemi?
27 Eylül 201190’nında devrimci delikanlı*
18 Ağustos 2011