Devlet Bahçeli âlem adam vesselam. Mizah yeteneğinin zerresine bile sahip değil ama zaman zaman da olsa insanları güldürmeyi, düşündürmeyi başarıyor.
Mesela, 2009 yılıydı. MHP’nin 40’ıncı kuruluş yıldönümüydü galiba. Parti kurultayı mı toplanmıştı yoksa Meclis grup toplantısı mıydı tam anımsamıyorum. Belki de kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenmiş bir toplantıydı. O toplantıdan aklımda kalan sadece ve sadece Devlet Bahçeli’nin yaptığı bir dört işlem hesabıdır. O günlerde hayli güldüren gülümseten hesap şöyleydi:
“2009’u yazarken iki sıfır var. Sıfırları silin ne kalır? 2 ile 9. Yan yana getirin ne yapar? 29. Toplayın ne yapar:11. Tekrar toplayın ne yapar? 40 yapar. İşte milliyetçi hareketin 40’ıncı yılı.”
Nümerolojinin sularında böylesine derinlere dalan kim vardır, bilemiyorum. Bilse bilse, nümerolojinin temelini atan, pi sayısını bulan Pisagor bilir.
***
Bahçeli’nin politik mizaha tek armağanı katkısı bu değil. Başka katkıları da var. Recep Tayyip Erdoğan 2014 yılında cumhurbaşkanı seçilirken Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında mitralyöz gibi kükremişti:
“Adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan da Cumhurbaşkanı olmaz.”
O günlerde bu sözleri Devlet Bahçeli’nin siyasi kariyerinde belagatin zirvesi sayılmıştı. Nedense ben belagat aramak yerine mizah esintisi aramıştım. Yok da değil hani. Belediye seçimlerinin hemen ertesinde yapmıştı bu konuşmayı. Seçim akşamı oylar sayılırken 41 ilde aynı anda elektrikler kesilmiş, sayımın akıbeti belirsizleşmişti. AKP sözcüleri, trafolara giren kedilerin kesintiye yol açtığı söylemişlerdi. Devlet Bahçeli de o tarihe geçen konuşmasında “Bir bakanın elektrik kesintilerini kediye yüklemesi milletin zekâsına hakarettir. Herhalde kedilere dava açılması gündemdedir” diyerek dalgasını geçmişti…
Mizah ve belagat bir yana, bu sözlerini ne çabuk unuttu; tekeden süt sağıldığına, balda tuz bulunduğuna, suda ateş yandığına ne zaman inan(dırıl)dı ki, Devlet Bahçeli “adaletten kaçmakla, rüşvetçilere kol kanat germekle, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürmekle” suçladığı siyasetçiye devleti teslim etmekte beis görmedi.
Devlet Bahçeli o siyasetçiye devleti teslim ederken de kendince espri yapmıştı. Başkanlık sistemi için 2017 anayasa referandumu öncesinde partililerle buluşan Bahçeli, partisinin referandum tutumunu kelime oyunu yaparak bildirmişti. Partililerle sohbet sırasında çıkardığı bir kâğıda önce “Devlet” yazmış, ardından “için” eklemiş, ardından “Devlet”teki D ve l harflerini çizmiş ve “Devlet için evet” sloganını ortaya çıkarmıştı. Bahçeli’nin bu kelime oyunu da parti tabanında 2009’daki dört işlem numarası gibi heyecan uyandırmıştı…
Dediğim gibi mizah kabiliyetinin zerresi yok ama yeri geldiğinde partisine gönül vermiş milliyetçileri ülkücüleri güldürmeyi gülümsetmeyi başarıyor. Ülkücü milliyetçi camiada mizahın sınırlarının ancak bu kadar olduğu da düşünülebilir.
***
Devlet Bahçeli geçen salı günü grup konuşmasındaki sözleriyle kendisini aştı denilebilir. İşsizlik ve hayat pahalılığından dem vururken dedi ki: “Teröre yardım ve yataklık eden bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır.”
Bu sözler ekranlara manşetlere düştüğünde Ayşenur Arslan’ın programını izliyordum. Medya Mahallesi’nin ablası Ayşenur nasıl güldü nasıl güldü, o kadar olur. Laf aramızda ben de epey güldüm.
Gülünmeyecek gibi değil. Kaç gündür izliyorum, siyaset esnafı, kanaat bezirgânları, sosyal medya uleması Bahçeli’nin ne demek istediğine kafa yoruyorlar. Kimi ciddi köşe yazarları, bu sözlerden Kürt düşmanlığı keşfettiler. Başka bir yazarın aklına, 1942’de Varlık Vergisi döneminde, “karaborsacı, ahlaksız, haksız kazanç sahibi” ilan edilen “gayrimüslimlere” vergi konması geldi. İYİ Parti Başkanı Meral Akşener ise, fırsatı değerlendirdi, grup toplantısında bir Türk kebapçıyı kürsüye çıkardı…
Malum, MHP camiası Bahçeli’nin bu tarz mizah ve eğlence konusu yapılmasına, eleştirilmesine tahammülsüzdür. Gazeteciler Orhan Uğuroğlu, Yavuz Selim Demirağ, siyasetçi Selçuk Özdağ bu yüzden cana kasıt derecesinde saldırıya uğradılar. Şimdi de aynı tahammülsüzlükle MHP yöneticileri CHP ve HDP’lilerin kebap yerken çekilmiş fotolarını paylaşarak, Bahçeli’nin sözlerinde nasıl bir hikmetin saklı olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Meğer Bahçeli, “işi kebap gibi olanların, işsizlik için elini taşın altına koymadığını” kastetmiş… Tabii böyle açıklamalarla liderlerini “iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz” duruma düşürdüklerinin ayırdında değiller. Tasası bana düşmez. Bahçeli’nin sözlerinde nasıl bir hikmet aran(ma)ması gerektiği konusunda en fazla fıkra anlatabilirim.
***
Gerzek şehzade
Şehzade idiot çıkmış. Padişah farkında ama ne yapsın, evladı. Üstelik yaşlı, zürriyetten de kesilmiş. Lalasını çağırıp, “Şunu biraz yanında gezdir, cemaatlere sok ki, görgüsü bilgisi artsın!” diye tembihlemiş.
Bunun üzerine Lala nerde şehzade orda.
Bir Ramazan günü başvezirin konağına iftara gitmişler. Sofrada ulemadan seyfiyeye, kimi ararsan var. Halk arasında Şehzade’nin aklına dair rivayet çıktığından herkes yan gözle onu süzüyor. Arada birileri “Maşallah çok akıllı, çok kâmil” deyip, şehzadenin şahsında padişaha yağ çekiyor. Konuşmalardan bunalan şehzade aniden başını kaldırıp ünlemiş:
- Bir ok attım, kebap oldu.
İftar misafirleri şaşkın. Lala durumu kurtarmak için “Efendiler, şehzademiz hikmetli laf etmeyi sever.” deyip başlamış sallamaya:
- Geçenlerde ava gittik. Şehzadem tavşan kovalıyordu. Yayını gerip okunu attı. Lakin ok kayaya çarptı. Çeliğin taşa vurmasından çıkan kıvılcım otları tutuşturdu. Derken orman yandı, tavşancık da ateşin içinde kalıp kebap oldu…
Sofra ahalisi, “Bravo Şehzadeye. Bravo aklına. Cinaslı laf bu kadar olur!” deyip iltifat etmiş. İltifatlardan cesaret alan Şehzade, bir kez daha yumurtlamış:
- Bir ok attım, çorba oldu.
Sofra ahalisi Lala’ya bakıp bu lafın hikmetini beklemiş. Lala çaresiz. İçinden “Senin çorbana da aklına da” diye geçirmiş; ahaliye de “Canım her sözde hikmet aramayın, şehzadem eğlenmek istedi zahir” diyerek vaziyeti idare etmiş.
Bahçeli’nin sözleri de o hesap. Her sözünde hatta hiçbir sözünde hikmet aranmamalı.
Acı olan da bu zaten. Hiçbir sözünde hikmet, entelektüel zarafet ve beşeri sermaye yokken kirli siyaset satrancında vezir kudretiyle ülkenin kaderine hükmetmesi…
Yazarın Dİğer Yazıları
Siyasetçi Neden Yalan Söyler?
3 Temmuz 2022Siyasi yalanın Soylusundan soysuzuna
23 Haziran 2022Yalancının Ampülü Yatsıdan Sonra Da Yanıyor
17 Haziran 2022Ukrayna: İnsanlık Vahşetle Sınanıyor
25 Mart 2022Vatan Uğruna Ölündüğü Sanılır, Sanayiciler Uğruna Ölünür
17 Mart 2022Rusya'nın Ukrayna'yı İşgaline Hayır
26 Şubat 2022Yedisinden Yetmişe Erdoğan
1 Şubat 2022Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi'den Bugüne Medya
31 Ocak 2022Adem'in Cehaleti ya da Öküz Altında Buzağı Aramak
26 Ocak 2022Sahte Adnan Menderes Mektubu
20 Ocak 2022Şahsım'ın Büyükelçiler Blöfü
27 Ekim 2021Şam'da Zafer Namazı ve Kabil Kayyımlığı Rüyalarından Hayal Kırıklığına
28 Eylül 202112 Eylül Yargısından Ak Yargıya
21 Eylül 2021Erdoğan bir süredir 'Eski Türkiye yok' diyor ya, ben de aynı kanıdayım.
23 Temmuz 202115 Temmuz Hamaseti
17 Temmuz 2021İşsiz Sayısı Artıyor, İşsizlik Oranı Düşüyor!
12 Mayıs 2021TSK Cemaat, Parti veya Şahsım Ordusu Olmamalıdır!
1 Nisan 2021Tayyip'in Evdeki Hesabı Çarşıya Uyar mı?
20 Mart 2021Düzenin Muteber Katilleri
15 Mart 2021Gare Faciası
27 Şubat 2021Kayıp Damat, Mahpus Prenses, Firari Valide Sultan
21 Şubat 2021Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı İstifa Ettiler!
16 Şubat 2021Aşağı Bakmayanlara Selam Olsun!
7 Şubat 2021Boğaziçi'nde Kâbe Makyavelizmi
3 Şubat 2021Darağacında Bile Asaleti Elden Bırakmadılar
29 Ocak 2021Salgın Günlerinde 'Haşere' İtlafı
22 Ocak 2021Hrant'ın Katilleri ve Dostları
19 Ocak 2021Eksik Söyledin Fikri Sağlar
7 Ocak 2021Belbuka Karakoluna Masa Sandalye Alalım!
4 Ocak 2021Türkçe Kürtçe lanetli midir? Anadilde ibadet günah mıdır?
28 Aralık 2020Çıplak Aramanın Tüzüğü
24 Aralık 2020Damat Berat Nerede ?
22 Aralık 2020'Hayata Dönüş' Katliamı
19 Aralık 2020Tank Palet'in Altında Ezilen Ahlak
10 Aralık 2020Millet İttifakı'na Operasyon
20 Kasım 2020Trump'ın Ardından Ağlayalım mı?
15 Kasım 2020Biden Kazandı Diye Bayram Edelim mi?
8 Kasım 2020Uğurlar Olsun Erbil Ağabey
7 Eylül 2020Hangisi vatansever? Vahdettin mi, Atatürk mü?
20 Mayıs 2020Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin simgeleri
7 Mayıs 2020Başkasının Acısına Bakmak
27 Nisan 2020Siyaset Kırkpınarında Başaltı Güreşi
17 Nisan 2020Nasıl Güzel Bir İnsan Yitirmişiz
5 Nisan 2020Galiba sürü bağışıklığı politikasının denekleriyiz
2 Nisan 2020Korona ile Mücadelede iktidara güvenmeli miyiz?
25 Mart 2020Corona ile mücadele bahane, felaketi fırsata çevirme şahane
20 Mart 2020'Mehmetçik' gazeteciden 'Mümin' gazeteciye SETA andıcının analizi
8 Ağustos 2019Kanlı Pazar'ın provokatörü Mehmet Şevket Eygi'nin ardından
20 Temmuz 2019Deniz Gezmiş terörist miydi?
14 Temmuz 2019Esra ile Berat'ın düğünü
24 Haziran 2019Erdoğan'ın arkasında 'eşşek' gibi saf tutmak
14 Haziran 2019Elitist faşizmden lümpen faşizme
28 Nisan 2019Beka meselesi değil, Kürt meselesi
31 Mart 2019Yeni Zelanda katliamı da mı Allah'ın lütfu?
20 Mart 2019Bangır bangır ezan terörizmi
18 Mart 2019Tunç Soyer'in babası zalim, ya Erdoğan'ın ataları?
1 Mart 2019Ekonomi Tıkırında!
21 Şubat 2019Cumhuriyet ordusu'ndan NATO ordusuna
13 Şubat 2019Türk sağının ve İslam'ın Maduro aşkı
2 Şubat 201912 Eylül darbesini kimin çocukları yaptı?
18 Ocak 2019Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş başkanı Erdoğan
28 Aralık 2018Beyaz Saray'da Görücüye Çıkan Sarışın Güzel Kadın
8 Aralık 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı-2
21 Kasım 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı
21 Ekim 2018Maganda politik
20 Eylül 2018Oyum Tayyip'e!
20 Haziran 2018Seçimler, Sosyalistler ve HDP
25 Mayıs 2018Vicdan yoksulu siyaset ve yargı
12 Mayıs 2018Türklük Sözleşmesinin güncel krizi
16 Nisan 2018Kürt rüyası
19 Mart 2018Şehidimiz fakirdendi..
14 Şubat 2018Afrin Afrin
5 Şubat 2018Diyanet'in çocuk gelinleri ve dinden özgürleşmek
11 Ocak 2018İç Savaş fermanına karşı direnme hakkı
3 Ocak 2018Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu
23 Aralık 2017Delilsiz Hükümlerle Asılanlar
14 Aralık 2017Hızlandırılmış zabit eğitimi reformu
6 Aralık 2017Fahişeler ve gazeteciler
29 Kasım 2017Atatürkçü Tayyip'ten marksist Tayyip'e!
17 Kasım 2017