HDP’nin kapatılması davası, Kasım ayında ara seçimi zorunlu kılabilir. Kasım ayında ara seçim için Tayyip Erdoğan’ın evdeki hesabı çarşıya uyar mı? HDP seçmeni 2019 İstanbul seçiminde yaptığı gibi çarşıda hesabı bozabilir mi? Kurulu düzen muhalefetinin aklında böyle bir hesap var mı?
Ne zaman muhafazakâr milliyetçi seçmen kitlesinin kalbini titreten adımlar atılsa, düzen içi muhalefet hemen “erken seçim” telaşına ve heyecanına kapılıyor, laf üstüne laf üretiyor.
Telaş, heyecan ve laf kalabalığı. Çünkü, muhalefetin erken genel seçime ilişkin ciddi projesi ve hazırlığı yok. Dolayısıyla muhalefet sözcülerinin yarım ağızdan erken seçim çağrıları dostların görmeleri istenen alışverişten ibaret. Öyle olunca da AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği oyun sahasının dışına çıkamıyorlar.
Geçen yıl da muhalefet saflarında telaş, heyecan ve laf kalabalığı vardı. Düşük faizli kredi muslukları sonuna kadar açılmış, içlerinde Alaattin Çakıcı’nın da olduğu 90 bin dolayında adli mahkûm için af niteliğinde infaz yasası çıkarılmış, hatta siyasal İslam’ın asırlık Ayasofya rüyası gerçekleşmişti. O günlerde de erken seçim beklentileri almış yürümüş, 2020 sonbaharında, en geç 2021 ilkbaharında erken seçim olacağı varsayılmıştı. O varsayımlar artık geri dönüşüm sepetinde.
***
Son bir iki haftada atılan adımlar da aynı ölçüde erken seçim beklentisine yol açmış görünüyor. İnsafsızca şeytanlaştırılan HDP’li vekiller için dokunulmazlık fezlekelerinin TBMM’ye gönderilmesi, insan hakları savunucusu HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, hemen ardından HDP’nin kapatılması için dava açılması… Daha bunlar ağız tadıyla tartışılmadan Taksim Gezi Parkı’nın CHP’li belediyeden alınması, faizleri yükselten Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın kapı önüne konması, en önemlisi de Türkiye’nin bizzat önayak olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin çöpe atılması…
Hepsi de Cumhur İttifakı’nın muhafazakâr milliyetçi ırkçı ümmetçi seçmen kitlesinin kalp atışlarını alabildiğine hızlandıran adımlar. Çok geçmez, bu adımların Cumhur İttifakı’na desteği ne ölçüde artırdığına ilişkin anketler de peşinden gelir. Öyle olunca da erken genel seçim tartışmalarından göz gözü görmez olur.
Uzun söze gerek yok. Ekonomide duvara toslamışken, gerçek işsizlik yüzde 30’lardayken, dış politika iflas etmişken, ABD Başkanı Biden’dan gelecek bir telefon heyecanla beklenirken, sekiz yıldır şeytanlaştırılan Mısır diktatörüne bile dostluk eli uzatılıyorken, AKP Genel Başkanı Erdoğan sonu belirsiz erken seçim macerasına girmez. Herhalde Erdoğan aklını bu denli yitirmemiştir. Önünde iki buçuk yıl iktidar süresi varken böyle bir maceraya girmesi beklenmemeli. Zaten Meclis’te böyle bir maceraya, yani erken genel seçime yelken açacak sayısal gücü yok. Cumhurbaşkanı olarak seçimlerin yenilenmesine karar verse, kendisi aday olamayacak. Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olabilmesinin tek koşulu, Meclis’in erken seçim kararı alması.
Siyaset gündeminde erken genel seçim isteği ve olasılığı laftan ibaret ama şimdi Erdoğan’ın önünde değerlendirmekten geri durmayacağı bir seçim fırsatı var artık. O da, bu yılın sonbaharında milletvekili ara seçimi. HDP’yle ilgili dokunulmazlık fezlekeleri, kapatma davası, faizleri yükselten Merkez Bankası Başkanı’nın kapı önüne konulması, mutaassıp seçmen kitlesi ve kanaat önderlerinin tedavi kabul etmez acısı İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi. Bütün bu adımlar ve izleyecek adımlar, muhtemelen Kasım ayında yapılacak ara seçimin kampanyası olarak görülebilir.
Bu yılın sonbaharında ara seçim, fantezi ya da falcı tahmini olarak görülmemeli. Yürürlükteki anayasa uyarınca, TBMM’de 30 sandalye boşalırsa, derhal ara seçim yapılması gerekiyor. Bugün itibariyle TBMM’de 16 sandalye boş. Geriye kalıyor 14 sandalye. HDP’li vekillerin fezlekelerinin işleme konulmasıyla bu sayıyı bulmak çok zor. Çünkü, dokunulmazlıklar kaldırılsa bile yargılamalar uzun sürer, milletvekilliklerinin düşmesi sonbaharda seçim için geç kalır. Ama HDP hakkındaki kapatma davası (2008’deki AKP davası gibi) beş altı ayda sonuçlanır ve yeteri sayıda HDP’li vekil yasaklanırsa ara seçim zorunlu hale gelir. Kasım ayında yapılacak seçimde artık HDP olmayacağına göre, Cumhur İttifakı için gel keyfim gel bir seçim olur.
(HDP kendini fesheder, dava düşer; HDP aynı adla yeniden kurulur. Vekiller istifa eder, TBMM’de grup sahibi yeni parti kurarlar… Mümkündür de, hukuk/iktidar ilişkisini veciz şekilde tanımlayan Mihail Aleksandroviç Bakunin’in ruhu şad olsun!)
***
HDP’ye oy vermiş seçmenin mayınlı sahada sandığa gidebileceği ara seçim Erdoğan için gel keyfim gel bir seçim zaferi olabilir. Bunun nasıl mümkün olabileceğini görmek için TBMM’de boşalmış, kapatma davasıyla muhtemelen boşalacak sandalye dağılımına bakılmalı.
HDP’den boşalan sandalyeler:
Selçuk Mızraklı (Diyarbakır), Musa Farisoğulları (Diyarbakır), Ayhan Bilgen (Kars), Bedia Özgökçe Ertan (Van), Leyla Güven (Hakkâri), Ömer Faruk Gergerlioğlu (Kocaeli).
AKP’nin boşalttığı sandalyeler:
Süleyman Soylu (İstanbul), Berat Albayrak (İstanbul), Markar Esayan (İstanbul), Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya), Abdulhamit Gül (Gaziantep), Lütfi Elvan (Mersin).
CHP’nin boşalttığı sandalyeler:
Tanju Özcan (Bolu), Fatma Kaplan Hürriyet (Kocaeli), Erdin Bircan (Edirne), Kazım Arslan (Denizli).
Boşalmış 16 sandalyenin dağılımı böyle. Ara seçimde bu sandalyelerin çoğunun Cumhur İttifakı’na gideceği ortada. HDP, bağımsız aday gösterse veya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile seçime girse bile kazanacağı sandalye sayısı ikiyi üçü geçmez. En fazla Diyarbakır, Van ve Hakkari’de birer sandalye kazanabilir. CHP de (Millet İttifakı desteğiyle) kazansa kazansa Edirne ve Bolu’yu kazanabilir, belki İstanbul’da da bir sandalye alabilir.
Ara seçim için boşalması zorunlu 14 sandalye de, kapatma davasına bakan Anayasa Mahkemesi kararıyla Antalya, Adana, Mersin, İzmir, Bingöl, Bitlis, Iğdır, Ankara, İstanbul illerine paylaştırılsa. HDP bağımsız adaylarla veya Demokratik Bölgeler Partisi DBP ile; CHP de Millet İttifakı desteğiyle kaç sandalye kazanabilir?
Demokrasi aleyhine en az 20 sandalyeyi Cumhur İttifakı’nın kazanacağı varsayılabilir. Hatta, bu şekilde kazanacağı sandalye sayısı ile Cumhur İttifakı, anayasayı (referandum koşuluyla) değiştirmeye yeterli nitelikli çoğunluğu bile elde edebilir. Bu ise hem iç politikada hem dış politikada Cumhur İttifakı’na 2023’e kadar yetecek taze bir “meşruiyet” kazandırır. Dahası, Erdoğan'ın 2023 veya daha erken tarihte yapılacak seçimde üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olabilmesini sağlar. Malum, üçüncü kez aday olabilmesi, Meclis'in erken seçim kararı almasına bağlı. Meclis'in erken seçim kararı alabilmesi için de en az 360 oy gerekiyor.
Evdeki hesap bu ise, İstanbul Sözleşmesi’nin çöpe atılması, HDP’nin kapatılması, fezlekeler, ABD ve AB’ye sözde dayılanmalar, Ayasofya’nın açılması vs… Tam da Emevi siyasetinin mirasçısı Erdoğan’a yakışan hamleler…
Evdeki hesap bu olabilir ama ya HDP seçmeni 2019 İstanbul seçiminde yaptığı gibi çarşıda hesabı bozarsa? Bozar mı acaba? Kurulu düzen muhalefetinin aklında böyle bir hesap var mı?
Yazarın Dİğer Yazıları
Ukrayna: İnsanlık Vahşetle Sınanıyor
25 Mart 2022Vatan Uğruna Ölündüğü Sanılır, Sanayiciler Uğruna Ölünür
17 Mart 2022Rusya'nın Ukrayna'yı İşgaline Hayır
26 Şubat 2022Yedisinden Yetmişe Erdoğan
1 Şubat 2022Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi'den Bugüne Medya
31 Ocak 2022Adem'in Cehaleti ya da Öküz Altında Buzağı Aramak
26 Ocak 2022Sahte Adnan Menderes Mektubu
20 Ocak 2022Şahsım'ın Büyükelçiler Blöfü
27 Ekim 2021Bahçeli Devlet'in Hikmeti
7 Ekim 2021Şam'da Zafer Namazı ve Kabil Kayyımlığı Rüyalarından Hayal Kırıklığına
28 Eylül 202112 Eylül Yargısından Ak Yargıya
21 Eylül 2021Erdoğan bir süredir 'Eski Türkiye yok' diyor ya, ben de aynı kanıdayım.
23 Temmuz 202115 Temmuz Hamaseti
17 Temmuz 2021İşsiz Sayısı Artıyor, İşsizlik Oranı Düşüyor!
12 Mayıs 2021TSK Cemaat, Parti veya Şahsım Ordusu Olmamalıdır!
1 Nisan 2021Düzenin Muteber Katilleri
15 Mart 2021Gare Faciası
27 Şubat 2021Kayıp Damat, Mahpus Prenses, Firari Valide Sultan
21 Şubat 2021Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı İstifa Ettiler!
16 Şubat 2021Aşağı Bakmayanlara Selam Olsun!
7 Şubat 2021Boğaziçi'nde Kâbe Makyavelizmi
3 Şubat 2021Darağacında Bile Asaleti Elden Bırakmadılar
29 Ocak 2021Salgın Günlerinde 'Haşere' İtlafı
22 Ocak 2021Hrant'ın Katilleri ve Dostları
19 Ocak 2021Eksik Söyledin Fikri Sağlar
7 Ocak 2021Belbuka Karakoluna Masa Sandalye Alalım!
4 Ocak 2021Türkçe Kürtçe lanetli midir? Anadilde ibadet günah mıdır?
28 Aralık 2020Çıplak Aramanın Tüzüğü
24 Aralık 2020Damat Berat Nerede ?
22 Aralık 2020'Hayata Dönüş' Katliamı
19 Aralık 2020Tank Palet'in Altında Ezilen Ahlak
10 Aralık 2020Millet İttifakı'na Operasyon
20 Kasım 2020Trump'ın Ardından Ağlayalım mı?
15 Kasım 2020Biden Kazandı Diye Bayram Edelim mi?
8 Kasım 2020Uğurlar Olsun Erbil Ağabey
7 Eylül 2020Hangisi vatansever? Vahdettin mi, Atatürk mü?
20 Mayıs 2020Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin simgeleri
7 Mayıs 2020Başkasının Acısına Bakmak
27 Nisan 2020Siyaset Kırkpınarında Başaltı Güreşi
17 Nisan 2020Nasıl Güzel Bir İnsan Yitirmişiz
5 Nisan 2020Galiba sürü bağışıklığı politikasının denekleriyiz
2 Nisan 2020Korona ile Mücadelede iktidara güvenmeli miyiz?
25 Mart 2020Corona ile mücadele bahane, felaketi fırsata çevirme şahane
20 Mart 2020'Mehmetçik' gazeteciden 'Mümin' gazeteciye SETA andıcının analizi
8 Ağustos 2019Kanlı Pazar'ın provokatörü Mehmet Şevket Eygi'nin ardından
20 Temmuz 2019Deniz Gezmiş terörist miydi?
14 Temmuz 2019Esra ile Berat'ın düğünü
24 Haziran 2019Erdoğan'ın arkasında 'eşşek' gibi saf tutmak
14 Haziran 2019Elitist faşizmden lümpen faşizme
28 Nisan 2019Beka meselesi değil, Kürt meselesi
31 Mart 2019Yeni Zelanda katliamı da mı Allah'ın lütfu?
20 Mart 2019Bangır bangır ezan terörizmi
18 Mart 2019Tunç Soyer'in babası zalim, ya Erdoğan'ın ataları?
1 Mart 2019Ekonomi Tıkırında!
21 Şubat 2019Cumhuriyet ordusu'ndan NATO ordusuna
13 Şubat 2019Türk sağının ve İslam'ın Maduro aşkı
2 Şubat 201912 Eylül darbesini kimin çocukları yaptı?
18 Ocak 2019Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş başkanı Erdoğan
28 Aralık 2018Beyaz Saray'da Görücüye Çıkan Sarışın Güzel Kadın
8 Aralık 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı-2
21 Kasım 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı
21 Ekim 2018Maganda politik
20 Eylül 2018Oyum Tayyip'e!
20 Haziran 2018Seçimler, Sosyalistler ve HDP
25 Mayıs 2018Vicdan yoksulu siyaset ve yargı
12 Mayıs 2018Türklük Sözleşmesinin güncel krizi
16 Nisan 2018Kürt rüyası
19 Mart 2018Şehidimiz fakirdendi..
14 Şubat 2018Afrin Afrin
5 Şubat 2018Diyanet'in çocuk gelinleri ve dinden özgürleşmek
11 Ocak 2018İç Savaş fermanına karşı direnme hakkı
3 Ocak 2018Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu
23 Aralık 2017Delilsiz Hükümlerle Asılanlar
14 Aralık 2017Hızlandırılmış zabit eğitimi reformu
6 Aralık 2017Fahişeler ve gazeteciler
29 Kasım 2017Atatürkçü Tayyip'ten marksist Tayyip'e!
17 Kasım 2017Devrimlerin Devrimi
9 Kasım 2017İkinci 'İstiklal Harbi'nin başkomutanı Erdoğan!
25 Ekim 2017Tayyip Erdoğan da metal yorgunudur
12 Ekim 2017