Halkın ¾’ünün gündeminde ekonomi, salgın hastalık ve işsizlik en üst sırada yer alırken, “en önemli sorun terör” diyenlerin oranı yüzde 10’un altında kalıyor. Buna karşın siyaset gündeminin ilk sırasında Halkların Demokratik Partisi HDP’nin kapatılması bulunuyor.
Dünya covid19 salgınıyla cebelleşiyor. Türkiye’de de durum farklı değil. Dünya genelinde ölüm sayısı 2 milyonu geçti, hasta sayısı 100 milyona dayandı. Buna karşın her gün binlerce insanın ölmesi sermaye iktidarlarının çok da umurunda değil; nüfus planlaması fırsatı olarak baktıkları bile söylenebilir.
Covid19 salgını sadece sağlığı değil, ekonomiyi ve siyaseti de tehdit ediyor. Buna karşın Türkiye’de sermaye siyasetinin gündeminde hak ettiği ciddiyetle yer bulamıyor. Üç kuruşluk maske dağıtımını bile planlayamayan iktidar, salgınla mücadeleyi yönetemediği gibi şimdi bir de aşılama sürecinde çuvallamış durumda.
Cumhur İttifakı iktidarı salgınla mücadelede çuvalladığı gibi ekonomide, eğitimde ve siyasette de ülkeyi çıkmaza soktu. En rezil anket kuruluşlarının araştırmalarında bile ülkenin en önemli sorunları ekonomide kötüye gidiş, salgın ve işsizlik olarak sıralanıyor. Halkın ¾’ü ekonominin kötüye gittiğini söylerken, iyiye gittiğini söyleyenlerin oranı yüzde 10’u bile bulmuyor. Resmi araştırma kurumu TÜİK işsiz sayısını 4 milyon olarak açıklıyor ama biliniyor ki, gerçek işsiz sayısı 10 milyonun üzerinde. Zaten halkın 2/3’ü TÜİK’in verilerine inanmadığı gibi, salgın hastalıkla ilgili resmi açıklamaları da inandırıcı bulmuyor.
***
HDP’nin kapısına kilit
Halkın ¾’ünün gündeminde ekonomi, salgın hastalık ve işsizlik en üst sırada yer alırken, “en önemli sorun terör” diyenlerin oranı yüzde 10’un altında kalıyor. Buna karşın siyaset gündeminin ilk sırasında Halkların Demokratik Partisi HDP’nin kapatılması bulunuyor.
Cumhur İttifakı ortakları AKP ve MHP genel başkanları HDP’yi PKK ile özdeşleştirerek, “terörist” etiketiyle şeytanlaştırıyorlar. (Bu iki siyasetçinin söyleminde şeytanlaştırmaya sınır yok; özellikle seçim öncesinde Millet İttifakı’nı oluşturan partileri ve seçmenleri de katarak, Türkiye’nin “terörist” oranını yüzde 50’ye çıkarabiliyorlar.) AKP Genel Başkanı, insan hakları savunucularını “aydın müsveddeleri” diyerek karalıyor; suç örgütü (mafya) liderinin dava arkadaşı MHP lideri daha ileri giderek, şeytanlaştırmaya karşı çıkanları “pislik, çürük şahıslar” olarak hedef gösteriyor.
Günlük dilde, pislik temizlenir, müsvedde yırtılır silinir, çürük ayıklanır! Ve ne yazık ki, HDP’nin PKK dolayımıyla şeytanlaştırılması, şeytanlaştırmaya karşı çıkanların ayıklanıp temizlenmesi mesajları seçmenlerin büyük bölümünce (özellikle AKP ve MHP seçmenlerince) “siyaset icabı” denilerek normal sayılıyor. MHP liderinin “HDP’nin kapısına bir daha açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” istemi de aynı seçmen kitlesince meşru görülebiliyor.
Peki “HDP/PKK kâmilen itlafı gereken siyasi haşere sürüsüdür” söylemi? Bu çağrıyı da suç örgütü liderinin dava arkadaşlarından MHP Başkan Yardımcısı yaptı. Prof. unvanlı bu yaratığın çağrısı akıllara, Ruanda’da 1994 yılında yapılan soykırımı getirdi.
***
Ruanda’da “hamam böcekleri” Türkiye’de “haşere sürüsü”
Vikipedi’ye göre, Fransa’nın körüklediği etnik gerilim sürecinde aşırı uçtaki Hutular, en ücra köylere kadar Interahamwe adı verilen yarı-askeri örgütler kurdular, Tutsileri ve ılımlı Hutuları fişlediler. Ekonomi silah üretemediği için katliamda kullanılmak üzere Çin’den yüz binlerce satır ithal edildi. Satır dağıtılamayanlara ise, sivri uçlu sopalar verilerek bunları yakında başlayacak olan “böcek” avında kullanmaları söylendi. Hutu hükümeti hazırlıkların farkındaydı ama önlem olarak hiçbir şey yapmadı.
Nihayet 6 Nisan 1994’te radyodan şu çağrı yapıldı: “Siz Rugunga yakınlarında yaşayan insanlar, dışarı çıkın! Bataklıkta hamam böceklerinin sazdan kulübelerini göreceksiniz. Silahı olanlar hemen bu hamam böceklerine gitmeli, onları kuşatmalı ve öldürmelisiniz.” (Hürriyet, 8 Nisan 2019.)
Vikipedi’ye göre, “Çağrıya uyan Hutu milisleri, neredeyse ellerine geçen her aletle, balta, bıçak, satır, taş ile Tutsileri öldürmeye başladılar. Parası olan Tutsiler kurşun parası vererek, acısız ölümü satın alıyorlardı, olmayanlar ise en acımasız şekilde öldürülüyordu. Öldürmekten yorulan Hutular, Tutsilerin kaçmasını önlemek maksadıyla aşil tendonlarını kesiyor, dinlendikten sonra katliamlarına devam ediyorlardı. Kilisede rahipler, hastanede doktorlar, ellerindeki Tutsileri cellatlarına teslim ediyorlardı.”
Ruanda’da üç ay süren katliamda 800 binden fazla Tutsi ve ılımlı Hutu bu şekilde katledildi. Tarihin en büyük soykırımlarından biri kabul edilen katliamda ölenler için her yıl Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 7 Nisan’da Ruanda Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü düzenleniyor.
Dünyanın orasında burasında ve Türkiye’sindeki katliamlara ne kadar benziyor değil mi? Ruanda’da itlaf edilen “hamam böcekleri”, Türkiye’de itlafı istenen “haşere sürüsü”!
Ne acı ki, açıkça soykırım çağrısı olan, vicdan sahibi herkesi isyan ettirmesi gereken bu söyleme ne Cumhur İttifakı mahallesinde itiraz eden çıktı ne de Millet İttifakı mahallesinde. Egemen medyada itiraz eden köşe yazarı sayısı ise bir elin beş parmağını bile bulmadı. Halkı birbirine kırdırmaya yönelik çağrıyı soruşturacak yürekli bir savcı da çıkmadı. PKK ile özdeşleşme hizalanma endişesi, en cesur liberalleri ve hukuk insanlarını bile öylesine sindirmiş, sessizleştirmiş.
Oysa, 6 milyon dolayında seçmendir “haşere sürüsü” olarak gördükleri. Haşere sürüsü olarak gördükleri muhakkaktır. Çünkü, en sağcısından solcusuna, Alevisinden Sünnisine, Türkünden Kürdüne, İslamcısından liberaline, Türkiye’nin en geniş yelpazesini oluşturan bir seçmen kitlesidir. PKK’nin tam güdümünde bir kitle de değildir; PKK’nin hendeklerinde sipere girmediği gibi İstanbul belediye seçiminde Abdullah Öcalan’ın telkinlerine de kulak asmadı. Partisi kapatılırsa daha da büyüyecek ve Cumhur İttifakı’na oy vermeyecek bir seçmen kitlesidir ki, Cumhur İttifakı iktidarının sürmesi bu seçmen kitlesinin seçim ve yasal siyaset dışına itilmesine bağlıdır. Mevcut partisiyle birlikte şeytanlaştırılmasının, haşere olarak görülmesinin başta gelen nedeni, Cumhur İttifakı’na olan bu mesafesidir.
Meclis’in üçüncü büyük partisine ve seçmen kitlesine yönelik katliam çağrısı karşısındaki duyarsızlık sessizlik ürkütücüdür. İç barışın sağlanması, ülkenin asgari demokrasiye yelken açması isteniyorsa, muhalefet, toplumun her kesimi, yurttaşların bir bölümünü “itlaf edilmesi gereken haşere sürüsü” olarak gören zihniyete karşı sesini yükseltmelidir.
***
Ana muhalefet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cenaze töreni sırasında bir inek hırsızının saldırısına uğramış, linç edilmekten son anda kurtarılmıştı. Saldırgan hırsız serbest kaldıktan sonra AKP’lilerce eli öpülerek sahiplenilmişti. Eski ülkücüler Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ve TV programcısı Afşin Hatipoğlu ile gazeteci Orhan Uğuroğlu’na öldürme kastıyla saldıranlar da MHP üst yönetimi tarafından sahipleniliyor. Cezasız kalan bu saldırılar, muhtemel “terörist” ve “haşere sürüsü”nün ne kadar kalabalık olabileceğini gösteriyor. Meslektaşım arkadaşım Orhan Uğuroğlu ile Selçuk Özdağ’a ve Afşin Hatipoğlu’na geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Yazarın Dİğer Yazıları
Ukrayna: İnsanlık Vahşetle Sınanıyor
25 Mart 2022Vatan Uğruna Ölündüğü Sanılır, Sanayiciler Uğruna Ölünür
17 Mart 2022Rusya'nın Ukrayna'yı İşgaline Hayır
26 Şubat 2022Yedisinden Yetmişe Erdoğan
1 Şubat 2022Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi'den Bugüne Medya
31 Ocak 2022Adem'in Cehaleti ya da Öküz Altında Buzağı Aramak
26 Ocak 2022Sahte Adnan Menderes Mektubu
20 Ocak 2022Şahsım'ın Büyükelçiler Blöfü
27 Ekim 2021Bahçeli Devlet'in Hikmeti
7 Ekim 2021Şam'da Zafer Namazı ve Kabil Kayyımlığı Rüyalarından Hayal Kırıklığına
28 Eylül 202112 Eylül Yargısından Ak Yargıya
21 Eylül 2021Erdoğan bir süredir 'Eski Türkiye yok' diyor ya, ben de aynı kanıdayım.
23 Temmuz 202115 Temmuz Hamaseti
17 Temmuz 2021İşsiz Sayısı Artıyor, İşsizlik Oranı Düşüyor!
12 Mayıs 2021TSK Cemaat, Parti veya Şahsım Ordusu Olmamalıdır!
1 Nisan 2021Tayyip'in Evdeki Hesabı Çarşıya Uyar mı?
20 Mart 2021Düzenin Muteber Katilleri
15 Mart 2021Gare Faciası
27 Şubat 2021Kayıp Damat, Mahpus Prenses, Firari Valide Sultan
21 Şubat 2021Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı İstifa Ettiler!
16 Şubat 2021Aşağı Bakmayanlara Selam Olsun!
7 Şubat 2021Boğaziçi'nde Kâbe Makyavelizmi
3 Şubat 2021Darağacında Bile Asaleti Elden Bırakmadılar
29 Ocak 2021Hrant'ın Katilleri ve Dostları
19 Ocak 2021Eksik Söyledin Fikri Sağlar
7 Ocak 2021Belbuka Karakoluna Masa Sandalye Alalım!
4 Ocak 2021Türkçe Kürtçe lanetli midir? Anadilde ibadet günah mıdır?
28 Aralık 2020Çıplak Aramanın Tüzüğü
24 Aralık 2020Damat Berat Nerede ?
22 Aralık 2020'Hayata Dönüş' Katliamı
19 Aralık 2020Tank Palet'in Altında Ezilen Ahlak
10 Aralık 2020Millet İttifakı'na Operasyon
20 Kasım 2020Trump'ın Ardından Ağlayalım mı?
15 Kasım 2020Biden Kazandı Diye Bayram Edelim mi?
8 Kasım 2020Uğurlar Olsun Erbil Ağabey
7 Eylül 2020Hangisi vatansever? Vahdettin mi, Atatürk mü?
20 Mayıs 2020Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesinin simgeleri
7 Mayıs 2020Başkasının Acısına Bakmak
27 Nisan 2020Siyaset Kırkpınarında Başaltı Güreşi
17 Nisan 2020Nasıl Güzel Bir İnsan Yitirmişiz
5 Nisan 2020Galiba sürü bağışıklığı politikasının denekleriyiz
2 Nisan 2020Korona ile Mücadelede iktidara güvenmeli miyiz?
25 Mart 2020Corona ile mücadele bahane, felaketi fırsata çevirme şahane
20 Mart 2020'Mehmetçik' gazeteciden 'Mümin' gazeteciye SETA andıcının analizi
8 Ağustos 2019Kanlı Pazar'ın provokatörü Mehmet Şevket Eygi'nin ardından
20 Temmuz 2019Deniz Gezmiş terörist miydi?
14 Temmuz 2019Esra ile Berat'ın düğünü
24 Haziran 2019Erdoğan'ın arkasında 'eşşek' gibi saf tutmak
14 Haziran 2019Elitist faşizmden lümpen faşizme
28 Nisan 2019Beka meselesi değil, Kürt meselesi
31 Mart 2019Yeni Zelanda katliamı da mı Allah'ın lütfu?
20 Mart 2019Bangır bangır ezan terörizmi
18 Mart 2019Tunç Soyer'in babası zalim, ya Erdoğan'ın ataları?
1 Mart 2019Ekonomi Tıkırında!
21 Şubat 2019Cumhuriyet ordusu'ndan NATO ordusuna
13 Şubat 2019Türk sağının ve İslam'ın Maduro aşkı
2 Şubat 201912 Eylül darbesini kimin çocukları yaptı?
18 Ocak 2019Büyük Ortadoğu Projesi'nin Eş başkanı Erdoğan
28 Aralık 2018Beyaz Saray'da Görücüye Çıkan Sarışın Güzel Kadın
8 Aralık 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı-2
21 Kasım 2018Türk Sağının ve İslam'ın Amerika Aşkı
21 Ekim 2018Maganda politik
20 Eylül 2018Oyum Tayyip'e!
20 Haziran 2018Seçimler, Sosyalistler ve HDP
25 Mayıs 2018Vicdan yoksulu siyaset ve yargı
12 Mayıs 2018Türklük Sözleşmesinin güncel krizi
16 Nisan 2018Kürt rüyası
19 Mart 2018Şehidimiz fakirdendi..
14 Şubat 2018Afrin Afrin
5 Şubat 2018Diyanet'in çocuk gelinleri ve dinden özgürleşmek
11 Ocak 2018İç Savaş fermanına karşı direnme hakkı
3 Ocak 2018Tayyip Erdoğan'ın Filistin şovu
23 Aralık 2017Delilsiz Hükümlerle Asılanlar
14 Aralık 2017Hızlandırılmış zabit eğitimi reformu
6 Aralık 2017Fahişeler ve gazeteciler
29 Kasım 2017Atatürkçü Tayyip'ten marksist Tayyip'e!
17 Kasım 2017Devrimlerin Devrimi
9 Kasım 2017İkinci 'İstiklal Harbi'nin başkomutanı Erdoğan!
25 Ekim 2017Tayyip Erdoğan da metal yorgunudur
12 Ekim 2017