Birleşik Metal İş Sendikası Kadın Komisyonu'nun 8 Mart feminist gece yürüyüşünün hükümet yetkilileri tarafından engellenmesinin hemen ardından tutum belgesinin açıklaması ve sendika kadın komisyonunun “kadın dayanışması yaşatır, yanınızdayız” pankartı, kadın mücadelesinde sınıf hareketinin duyarlı ve kararlılığını yansıtması açısından çok önem taşıyordu.
Bir kez daha yaşayarak deneyimledik ki, kadınlar akıllarına koyduklarını yapmaktan asla geri durmuyorlar. Tüm düyada kutlanageldiği gibi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Türkiye’de de kutlanıyor. Buna ek olarak 2003 yılından beri Taksim’de İstiklal Caddesi’nde feminist gece yürüyüşü düzenleniyor. İçinde her türlü renkliliği barındıran, zekice hazırlanmış döviz ve pankartlarıyla patriyarkaya karşı haykırıyor kadınlar. Boyun eğmeyeceğiz diyorlar, sizden korkmuyoruz diyorlar, biz bu alanlara gelmezsek katledilen kadın kardeşlerimize ne deriz diyorlar. Ve kadınların bu istikrarlı biraraya gelişleri, düzen dışı davranışları, akıl sınırlarını zorlayan cesaretleri birilerini öyle korkutuyor ki...
8 Martlarda kadınların kırmızı çizgisi olan Taksim Meydanı'na çıkan tüm yollar kapatılıyor, polisler konuşlandırılıyor, gaz sıkmak için helikopterler havada gövde gösterisi yapıyor.
Kadınlar mı?
Ahh o direngen kadınlar, kozadan çıkan kelebek misali tüm ara sokakları zorlayan kadınlar... Evet 2020 yılında da tıpkı 2019 yılında olduğu gibi kadınların gece yürüyüşünü engelledi hükümet yetkilileri, hoş zaten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “kadınlar her yerde toplanabilirler, İstiklal Caddesi hariç” diyerek gece yürüyüşüne müsaade etmeyeceklerininin sinyalini günler öncesinden vermişti. Peki ne oldu, yani ne geçti ellerine bu yürüyüşü engelleyince? Ben söyleyeyim, Kadıköy’de dayanışma ve birlik ruhuyla rıhtım meydanından tüm dünyaya sözlerini ileten kadınlar gruplar halinde vapurlara binip, kah Beşiktaş’ta, kah Karaköy’de indiler. Her bir grup kendine göre bir rota belirleyip Taksim'e çıkan yolları denediler ve birer ikişer gelen kadınlar, Sıraselviler'de toplandılar...
Uzun süre polisle müzakereler yapılmasına rağmen, Taksim'e çıkışı engellenen kadınlar saatlerce öfkenin içlerinde biriktirdiği coşku ile yerlerinden kımıldamadan ısrarla sloganlarını haykırdılar, "kadınlar birlikte güçlü" diye. Taksim’e çıkamadılar belki ama Sıraselviler’den Karaköy’e inene kadar çıkardıkları seslerlerle başta Türkiye'deki kadınlar olmak üzere tüm dünya kadınlarına çığlıklarını ulaştırdılar...
Birleşik Metal-İş Sendikası ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’ yayınladı
Feminist gece yürüyüşünün engellenmesinden hemen 1 gün sonra 9 Mart tarihinde Birleşik Metal-İş Sendikası, yayınladığı ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’ ile yürütülecek tüm faaliyetlerde sendikanın tüm organlarının toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir anlayışla hareket edeceğini taahhüt etti. Sendika bu belgeyle, hem bünyesinde hem de örgütlü olduğu işyerlerinde eşitlikçi bir ortam yaratmak için Toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla kendi üyeleri arasında çalışmalar yapmak, kadına yönelik şiddet ve cinsel taciz ile ilgili bilgilendirme, rehberlik ve sorun çözme konusunda kolay ulaşılabilir mekanizmaları oluşturmak, Sendika faaliyetlerini hayata geçirirken araştırma, eğitim, toplantı, eylem, etkinlik ve yayın süreçlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine aykırı söz ve ifadeler kullanılmaması, tutum ve davranışların gösterilmemesi yönünde gerekli önlemleri almak, hem sendikanın her kademesindeki yöneticilerinin, uzmanlarının, çalışanlarının ve üyelerinin hem de toplumun konferans, seminer, toplantı vb etkinliklerle konuya ilişkin bilgilendirilmesine yönelik eğitici çalışmalar yapılmasını sağlamak gibi hususları tahahhüt etti.
Birleşik Metal İş Sendikası Kadın Komisyonu'nun 8 Mart feminist gece yürüyüşünün hükümet yetkilileri tarafından engellenmesinin hemen ardından tutum belgesinin açıklaması ve sendika kadın komisyonunun “kadın dayanışması yaşatır, yanınızdayız” pankartı, kadın mücadelesinde sınıf hareketinin duyarlı ve kararlılığını yansıtması açısından çok önem taşıyordu.
“Kadın avukatlar olarak isyandayız, artık beklemeye tahammülümüz yok'
Feminist gece yürüyüşü’nün engellendiği 8 Mart tarihinden hemen iki gün sonra 10 mart tarihinde, Kadın Avukat dayanışması yargıda cinsiyetçiliğe son verilmesi için erkek şiddetine karşı somut adımlar atacaklarını belirterek “yargıda cinsiyetçiliğe son verin” diyerek tutum belgesini okudu. Basın açıklaması Diren Cevahir Şen tarafından okundu. Açıklamalarına 8 Martı selamlayarak başlayan avukatlar; “Kadın avukatlar olarak isyandayız, artık beklemeye tahammülümüz yok'', diyerek baroların disiplin kurullarını çalışmaya davet ettiler.
Feminist gece yürüyüşünün engellendiği 8 Mart tarihinden hemen iki gün sonra, 10 Mart tarihinde Karşı Mahalle twitter sayfasından bir video yayımlandı. 8 Mart 2020 eylemlilik görüntüleri ile bezenmiş bu muazzam videodan bir çığlık ulaştı bizlere...
“Acıttığınız kadınlardan korkun, biriktirir patlarız, acıları büyük olanların öfkesi büyük olur”
CHP'li kadın vekiller: İtirazimız var
Ve 8 Mart’tan 3 gün sonra, 11 mart 2020 tarihinde CHP'li 15 kadın milletvekili TBMM Genel Kurulu'nda 'İtirazımız var' başlıklı metni okudu. Vekiller, "Durun ve bir dakika dinleyin. Bize dayattığınız gündemin dışında, tüm kadınlar adına söyleyecek sözümüz var" dedi.
"Durun ve bir dakika dinleyin. Bize dayattığınız gündemin dışında, tüm kadınlar adına söyleyecek sözümüz var. Reva gördüğünüz hayatların, yasakladığınız sokakların, hapsettiğiniz evlerin, sahiplendiğiniz bedenlerin, uygun gördüğünüz rollerin üstüne, edecek iki çift lafımız var! Fıtrat diyerek eşitliği yok sayan zihniyetinize, siyasi çıkarlarınıza göre verdiğiniz hükümlerinize, itirazımız var! Emeğimizin sömürülmesine, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, itirazımız var! Verdiğiniz sözleri tutmamanıza, yasaları etkin uygulamamanıza, itirazımız var! Her gün en az bir kız kardeşimizi hayattan kopartmanıza, itirazımız var! Durdurmadığınız şiddeti; erkeklik ve hamaset söylemleriyle meşrulaştırmanıza isyanımız var! Ve bilin ki; şiddetsiz, savaşsız, özgür ve eşit bir dünyayı, size rağmen var edecek kadınlar var! Biz varız..."
8 Mart'tan sonraki ilk 3 günde bu gelişmeler olmuşken Bandista grubunun "Olur olmaz" şarkısındaki “Cinayetinize sessiz kalmaz, yastık değildir köşede durmaz. Kol kırılsa yen içinde kalmaz, tarih yazar figüran olmaz” sözlerinden hareketle, hepiniz adına ben sorayım o halde şu soruyu , 8 Mart feminist gece yürüyüşünü engellemeye çalışarak kadınları Taksim'e çıkartmadınız da ne oldu? Sorunun cevabı çok basit aslında, kadınlar dillerindeki öfkeyi yüreklerine , dövizlerindeki sloganları zihinlerine kazıyarak, kaldıkları yerden ama daha inançlı, daha kararlı ve en önemlisi daha birleşik ve çoğulcu olarak devam ettiler çalışmalarına...
Ve 8 Mart'tan 1 gün sonra, Gazete Duvardaki köşesinde İrfan Aktan şöyle yazıyordu: Türkiye’nin Ana Muhalefeti Kadın Hareketi’dir.
Yazarın Dİğer Yazıları
Makbul Analık Sorgusu
9 Şubat 2021Bir Sonra Katledilecek Kadın Ya Sen İsen?
5 Şubat 2021Taciziniz Batsın
12 Aralık 2020Melek Kobra, Tiyatronun Unutulmuş Kadınlarından
26 Kasım 2020Bazı Kelebekler Ölümsüzdür; Mirabel Kardeşler
25 Kasım 2020Tarla Kuşu
22 Kasım 2020İstanbul Sözleşmesini Kaldırmak İstiyorlar, Çünkü Kadınlardan Korkuyorlar!
25 Temmuz 2020Madımak ve insanlığı yakan zihniyet
1 Temmuz 2020Kadınlar ve bekçiler
7 Haziran 2020Kesişen Hayatlarımız
5 Haziran 2020Zordur ülkemde işçi kadın olmak
1 Mayıs 2020Covid-19 bahanesiyle ötekileştirilen kadınlar
8 Nisan 2020Dünya’da ve Türkiye’de 'Evde Kal' talimatı kadına yönelik şiddeti artırıyor
29 Mart 2020'Yeter Artık, Kapat Çeneni'
8 Mart 2020Şiddetin Gölgesinde Dans eden Kadınlar
11 Aralık 2019Kadınlar: Ateş hattında Varolmak..
25 Kasım 2019Tüm çocuklar için biraz umut ve Rabia Naz için de Adalet.
24 Nisan 2019Diren Sanat, Mutlu Yıllar Türkiye…
4 Ocak 2019Mağduriyet soslu bir masal: Nafaka
18 Ekim 2018Karma eğitim karmaşası
15 Eylül 2018Küçük bedenlerin ölümle dansı ve bir garip idam masalı
3 Temmuz 2018Kadınlar; Sandıklardan İtirazımız, Öfkemiz ve Özgürlük Çığlıklarımız Çıksın
22 Haziran 2018Adnan hoca basın özgürlüğüne bir darbe daha indirmenin kılıfı oldu
15 Şubat 2018'Eyy' ve 'Ulan', kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar
4 Şubat 2018